Saat üçe doğru İsa yüksek sesle, “Eli, Eli, lema şevaktani?” yani, “Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?” diye bağırdı. (Mat. 27:46) İsa yüksek sesle, “Baba, ruhumu ellerine bırakıyorum!” diye seslendi. Bunu söyledikten sonra son nefesini verdi. (Luk. 23:46) Sonsuzluk boyunca en akıldan çıkmayan sözler: “Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?” Dönüp dolaşıp başlangıç noktasına döndük….
Öykünün Kalanı
İsa giderken onlar gözlerini göğe dikmiş bakıyorlardı. Tam o sırada, beyaz giysiler içinde iki adam yanlarında belirdi. “Ey Celileliler, neden göğe bakıp duruyorsunuz?” diye sordular. “Aranızdan göğe alınan İsa, göğe çıktığını nasıl gördünüzse, aynı şekilde geri gelecektir.” (Elç. 1:10–11) Keder görüşümüzü gölgeler. Bakış açımızı o denli bulutlandırır ki, sadece acı verici geçmişi ve şimdiki boşluğu…
Şaşırtıcı Güven Kaynağı
RAB’den korkan tam güvenliktedir; RAB onun çocuklarına da sığınak olacaktır. (Özd. 14:26) Gerçek güven korku aracılığıyla gelir. Böyle bir cümle ilk başta kafa karıştırabilir çünkü güvenin yeteneklerden kaynaklandığı varsayarız. Ancak kendine en çok güvenen, kendini en çok geliştirmiş yetenekli bireyler, Tanrı korkusu olmaksızın gerçek güvenden yoksundurlar. Dışarıdan cesur bir kabadayı havası taşıyabilirler ama içeride ödleri…
Çarmıhın Merceği
Onlarla sofrada otururken İsa ekmek aldı, şükretti ve ekmeği bölüp onlara verdi. O zaman onların gözleri açıldı ve kendisini tanıdılar. (Luk. 24:30–31) Yolculuğumuzun sonuna yaklaşırken, İsa’nın kederli takipçilerinin O’nunla birlikte gerçek anlamda yolculuk yaptığı Emmaus yoluna kısaca göz gezdirelim. Bu gerçek yolculuğa rağmen… en azından ilk başta O’nu tanımadılar. Kiminle konuştuklarını bilmeden, cumadan pazara kadar…
Dirilen Kurtarıcınız Adınızı Bilir
İsa, “Kadın, niçin ağlıyorsun?” dedi. “Kimi arıyorsun?” Meryem O’nu bahçıvan sanarak, “Efendim” dedi, “Eğer O’nu sen götürdünse, nereye koyduğunu söyle de gidip O’nu alayım.” İsa ona, “Meryem!” dedi. O da döndü, İsa’ya İbranice, “Rabbuni!” dedi. Rabbuni, öğretmenim demektir. (Yu. 20:15–16) Kutsal Kitap’ın genel anlatısı çarmıhta bitmez. Kutsal Kitap’ın kurtuluş anlatısı, İsa’nın umut verici dirilişinin patlayıcı…
“Benimle Birlikte Uyanık Durun”
Petrus ile Zebedi’nin iki oğlunu yanına aldı. Kederlenmeye, ağır bir sıkıntı duymaya başlamıştı. Onlara, “Ölesiye kederliyim” dedi. “Burada kalın, benimle birlikte uyanık durun…” Öğrencilerin yanına döndüğünde onları uyumuş buldu. Petrus’a, “Demek ki benimle birlikte bir saat uyanık kalamadınız!” dedi. (Mat. 26:37–38, 40) Dün İsa’yla Getsemani’deki üç günümüzün ilk günüydü ve O’nun kutsal kederi örnek olarak…
“Acılar Adamı”
Petrus ile Zebedi’nin iki oğlunu yanına aldı. Kederlenmeye, ağır bir sıkıntı duymaya başlamıştı. Onlara, “Ölesiye kederliyim” dedi. “Burada kalın, benimle birlikte uyanık durun.” (Mat. 26:37–38) Petrus’u, Yakup’u ve Yuhanna’yı yanına aldı. Hüzünlenmeye ve ağır bir sıkıntı duymaya başlamıştı. (Mar. 14:33) Bugün acı çeken Kurtarıcı’nın Getsemani’deki acılarını inceleyelim. Bu içten matem ve derin duygusal keder, bizim…
Oğul’un Istırabı
İsa ağladı. (Yu. 11:35) “İsa ağladı.” Kutsal Yazılar’ın en kısa ayeti olan bu ayet, kederle ilgili belki de en çok alıntı yapılan ayettir. Teologlar bu iki sözcüğü binlerce sözcükle yorumlayarak genişletmişlerdir. Ancak bazen bu metni ve İsa’nın ağlamasını Yuhanna’dan daha karmaşık bir hale getiririz. Yuhanna bütün metni kişisel, ilişkiye dayalı ve yakın bir sevgiden kaynaklanan…
Baba’nın Amacı
İsa Marta’yı, kız kardeşini ve Lazar’ı severdi. Bu nedenle, Lazar’ın hasta olduğunu duyunca bulunduğu yerde iki gün daha kaldı. (Yu. 11:5-6) Bunun üzerine İsa açıkça, “Lazar öldü” dedi. “İman edesiniz diye, orada bulunmadığıma sizin için seviniyorum. Şimdi onun yanına gidelim.” (Yu. 11:14-15) “Neden?” Kayıplarla karşılaştığımızda hepimizin sorduğu tek sözcüklü, akıldan çıkmayan sorudur bu. İsa, keder…
İsa Hareket Halindedir!
İsa kentin kapısına tam yaklaştığı sırada, dul annesinin tek oğlu olan bir adamın cenazesi kaldırılıyordu. Kent halkından büyük bir kalabalık da kadınla birlikteydi. Rab kadını görünce ona acıdı. (Luk. 7:12–13) Zihninizde canlandırın. Hayatın Yaratıcısı, Nain kentinin kapısına yaklaşıyor. “Bir adamın cenazesi kaldırılıyordu” (Luk. 7:12). Orada böyle bir şey olmaması gerekirdi. Ölüm davetsiz bir misafirdir. Bir…