Petrus ile Zebedi’nin iki oğlunu yanına aldı. Kederlenmeye, ağır bir sıkıntı duymaya başlamıştı. Onlara, “Ölesiye kederliyim” dedi. “Burada kalın, benimle birlikte uyanık durun.” (Mat. 26:37–38)
Petrus’u, Yakup’u ve Yuhanna’yı yanına aldı. Hüzünlenmeye ve ağır bir sıkıntı duymaya başlamıştı. (Mar. 14:33)
Bugün acı çeken Kurtarıcı’nın Getsemani’deki acılarını inceleyelim. Bu içten matem ve derin duygusal keder, bizim kendi kederimize bakışımızı ve onu dışavurumumuzu nasıl etkiliyor?
Tanrı bizi duygusal varlıklar olarak tasarladı. Duygular, hisler ve ruh halleri Tanrı’nın fikridir. Bu nedenle kendi içlerinde günahlı değillerdir. Hatta bunlar Tanrı’nın benzerliğinde yaratılmış olmamızın güzel ifadeleri olabilirler. İsa derinden duygusaldır. Bahçedeki keder bunu açıkça gösterir.
Matta ve Markos’taki ifadeler üzerine düşünelim:
•Matta, İsa’nın kederli olduğunu bize bildirirken hiçbir çekince duymaz. Kullandığı sözcüğün anlamı kederlenmek, yani kederle, duygusal ağırlıkla ve derin üzüntüyle dolu olmak demektir. İsa kederle dolup taşmaktadır. Bu bize Mezmur 42:5-6’da mezmur yazarının alt üst olmuş ruhunu, içindeki ve dışındaki çalkantıyı ifade eden sözlerini hatırlatıyor.
•İsa sıkıntılıdır. Istıraplıdır; yüreği inanılmaz derece ağırdır, göğsü duygusal çöküntü içindedir. Bazı çevirilerde “ağır” kelimesi kullanılır. İsa’nın yüreği ağırlaşmış, derin duygusal sıkıntıya boğulmuştur.
•Yoğunluğu gözden kaçırmayalım diye, Matta 38. ayette keder sözcüğünün yoğun biçimini kullanıyor. İsa elem doludur ve derin bir keder içerisindedir. Ölesiye duygusal bir yük altında ezilmektedir. Bu daha önce Pavlus’un yaşamında incelediğimiz bir metne benzerdir. Pavlus, 2. Korintliler 1:8-9’da kendi gücünü aşan bir yük altındayken
yaşamaktan umudunu kesmişti ve ölüme mahkûm olduğunu hissediyordu.
• Markos, 14:33’te ağır bir sıkıntı ifadesini ekliyor. Bu sözcüğün Grekçesi şaşkına dönmek anlamına gelir. İsa “ağrılı bir şaşkınlık içerisinde.” Bu sözcük, dehşeti hissetmek ve şoka uğramak anlamlarını içerir.
Eğer kederlenmek için Kutsal Yazılar’ın iznine ihtiyaç duyarsanız, eğer kederin normal olduğuna dair Kutsal Kitap’tan bir anımsatmaya ihtiyaç duyarsanız, onu burada, İsa’yla birlikte Getsemani bahçesinde bulabilirsiniz. Yukarıdaki maddelerde geçen sözler zihninize işlesin. Bunlar günahsız Kurtarıcımız’ın, kedere aşina olan bir acılar adamı olduğunu size bol bol hatırlatsın. Derin bir şekilde kederlenmek İsa için onurlu ve kutsal olduğuna göre, sizin için de onurlu ve kutsaldır.
Düşünün: Matta 26:37-38’i ve Markos 14:33’ü yukarıdaki dört maddeli tanımlar eşliğinde okurken hangi sözcük, ifade ya da açıklama dikkatinizi çekti? Neden? Dikkatinizi çeken bu şey, sizi nasıl etkilemektedir? Sizde nasıl yankı bulmaktadır? İsa’nın kederinde, O’nunla hangi şekillerde özdeşleşiyorsunuz?
Düşünün: İsa’nın kutsal kederi “kederlenmeniz için sizi nasıl özgür kılıyor”? İsa’nın kederine dahil olduktan ve bu kederi yaşadıktan sonra neleri farklı yapacaksınız?
Yazar: BOB KELLEMEN