RAB’den korkan tam güvenliktedir; RAB onun çocuklarına da sığınak olacaktır. (Özd. 14:26)
Gerçek güven korku aracılığıyla gelir. Böyle bir cümle ilk başta kafa karıştırabilir çünkü güvenin yeteneklerden kaynaklandığı varsayarız. Ancak kendine en çok güvenen, kendini en çok geliştirmiş yetenekli bireyler, Tanrı korkusu olmaksızın gerçek güvenden yoksundurlar. Dışarıdan cesur bir kabadayı havası taşıyabilirler ama içeride ödleri kopmaktadır.
Kendilerini güvenli kılan şeylerin (yetenekler, beceriler ve güçlü yönler) ellerinden alınacağından ve sonunda kaybolup gideceğinden korkmaktadırlar. Artık ezgi söyleyemezlerse, güzel değillerse, çalışamıyorlarsa, varlıklı değillerse, ne yapacaklar? Süleyman’ın Özdeyişleri’ne göre, gerçek güven kişisel yetkinlikte değil, doğru kişiden korkuda yatmaktadır. Oswald Chambers haklıydı: “Tanrı korkusunun dikkate değer yönü, Tanrı’dan korktuğunuz zaman başka bir şeyden korkmamanız ama Tanrı korkunuz yoksa, her şeyden korku duymanızdır.”
Tanrı’ya Güven
Tanrı’dan korkmak O’ndan kötülük geleceğine dair dehşet duymak değildir. Kutsal Kitap’ın Tanrısı’yla karşılaşmanın yarattığı diz büken, dudak uçuklatan bir savunmasızlık vardır. Ancak Tanrı, kötülükten tamamen uzaktır ve iyidir. Tanrı’nın bizi titreten kudreti, yine O’nun çocuğunu korumak için vardır.
İlkokul üçüncü sınıftayken, oyun sahasındaki zorbalar korkutucudur – ta ki Baba ortaya çıkana kadar. Aynı şekilde, eğer Tanrı’dan korkuyorsanız, sizi korkutabilecek ne varsa, her şeye gücü yeten Tanrı’ya kıyasla ufacık kalır. Eğer Tanrı sizin yanınızdaysa, ölüm vadisinden geçebilir ama sağ ve salim kalırsınız. Tanrı’dan korkanların çocuklarının da bu yüzden
sığınağı vardır. Tanrı, paranın satın alabileceği bütün ev güvenlik sistemlerinden daha iyidir.
İki oğlum için her hafta Süleyman’ın Özdeyişleri 14:26’yı duaya dökerim. Onların güvenle dolu olmalarını isterim, kendini beğenmiş olmalarını değil. İkisinin arasındaki farkı yaratan şey kimden korktuğumuzdur. Tanrı’yı tüm görkemiyle görüp de kendini beğenmiş bir şekilde kalamazsınız. Ama Tanrı’yı olduğu gibi gördüğümüzde, muazzam bir sığınaktan muazzam bir güven kazanırız.
Düşünün: En çok nelerden korkuyorsunuz: İtaatin olası sonuçlarından mı, yoksa Tanrı’ya itaatsizliğin olası sonuçlarından
mı?
Düşünün: Süleyman’ın Özdeyişleri 14:26, Tanrı korkusunun kişi için güven ve çocukları için sığınak sağladığını öğretir. Çocuklarımız (ve etkilediğimiz diğer insanlar) sadece sözlerimizden değil, aynı zamanda ortaya koyduğumuz örneklerden de öğrenirler. Alçakgönüllü bir itaatle Tanrı’dan korkmanın ne anlama geldiğine dair iyi bir örnek oluşturuyor musunuz? Gerek eylemleriniz gerekse de sözlerinizle Tanrı Sözü’nün vaatlerini kanıtlıyor musunuz?
Harekete Geçin: Bundan sonra güveninizin dayandığı şeyleri kaybetmekten korktuğunuzda, odak noktanızı becerilerinizden alıp Tanrı’nın karakterine çevirin. Tanrı’nın karakterini görmek için O’nun Sözü –Eyüp 38, Mezmurlar 34 ya da Markos 5-6 gibi metinler– üzerinde derin derin düşünün. Bunları okurken, Tanrı’dan korkmanın getirdiği gerçek güvene kavuşabilmek için Tanrı’ya gözlerinizi açarak büyüklüğünü göstermesi için dua edin.
Yazar: ZACH SCHLEGEL