250 kez okundu.”İnsanlarca hor görüldü, yapayalnız bırakıldı.
Acılar adamıydı, hastalığı yakından tanıdı.”
(Yeşeya 53:3)
Keder. Her türde ve her tarzda gelir çünkü buna sebep olan kayıplar her şekilde ve boyutta gelir. Kederi düşünürken, ruhumuz özellikle ölümler sonrasında yaşanan ezici kedere odaklanır. Ancak hayat günlük mini-tabutlarla, yani büyük ve küçük kayıplarla doludur. Eleştirel bir söz. Vahim bir kaza. İhanet, reddedilme, arkadan bıçaklanma. Ölümcül bir hastalığın teşhisi. Ayrılık ve boşanma. Kilisenin bölünmesi. Savurgan bir evlat. İşten çıkarılma gibi.
Müjde. Onun günah karşısında gereken tüm lütfu vaat ettiğini biliyoruz. Peki Müjde’nin yas karşısında vaat ettiği bir lütuf var mı? İsa’nın günahkârları kurtarmak için geldiğini biliyoruz ama bizim acımızı anlıyor ve önemsiyor mu? Anlıyor. “İnsanlarca hor görüldü, yapayalnız bırakıldı. Acılar adamıydı, hastalığı yakından tanıdı” (Yşa. 53:3). İsa kederi, acıyı, kaybı ve ıstırabı yakından ve yoğun bir şekilde tattı. Önemsiyor. “Aslında hastalıklarımızı o üstlendi, acılarımızı o yüklendi (Yşa. 53:4). O’nun şefkatinin yoğunluğu, sizin kederinizi kendisinin kederiymiş gibi hissetmesini ve bu konuda bir şey yapmasını sağladı. Günahı, Şeytan’ı ve ölümü ezmeye geldi, öyle ki bir gün asla ayrılık, acı, hüzün, ağlayış, keder ya da ıstırap yaşanmasın (bkz. Vah. 21:4).
Yeşaya 53 gibi Eski Antlaşma metinleriyle dolu olan İbraniler mektubunun yazarı, İsa’nın şefkatine, ilgisine ve tesellisine Müjde’nin yardım, umut ve şifa güvencesini ekler. “Çünkü başkâhinimiz zayıflıklarımızda bize yakınlık duyamayan biri değildir; tersine, her alanda bizim gibi denenmiş, ama günah işlememiştir. Onun için Tanrı’nın lütuf tahtına cesaretle yaklaşalım; öyle ki, yardım gereksindiğimizde merhamet görelim ve lütuf bulalım” (İbr. 4:15-16). İsa Mesih yalnızca acılar adamı değildir; sizin acınızla da ilgilenmektedir. İsa yalnızca kendi acısını değil, sizin acınızı da
bilmektedir.
İsa’nın Acıları
İsa yalnızca sizin kederinizi bilmekle kalmamaktadır. O, kederinizde daima sizinle birliktedir. Günün serinliğinde sizinle yürümekte, kederinizin iniş ve çıkışlarında sizinle yolculuk etmektedir (bkz. Yu. 14:1-6; 16:33). Keder, tamamlamanız gereken basmakalıp bir ardışık evreler dizisi değildir. Keder oldukça bireysel bir süreçtir; acı çekmiş olan kişisel Kurtarıcımız’la yaptığımız kişisel bir yolculuktur. Yeşaya’nın önceden bildirdiği ve İbraniler mektubunun yazarının ilan
ettiği gerçeği Müjde kitapları tasvir etmektedir. İsa’nın acıları, Müjde kitaplarının her sayfasında geçer.
İsa Mesih, acı olayların ortasında yaşamış, soluk alıp vermiş, yürümüş ve hizmet etmiştir. Müjde kitaplarındaki İsa, yalnızca bize muazzam bir teselli veren ve bizi kayıran bir Çoban değildir. Aynı zamanda her şeye hâkim olan Kral’dır ve bu gerçek, bizi muazzam bir güvenle doldurur. “Tanrı Oğlu İsa gökleri aşan büyük başkâhinimiz olduğu için açıkça benimsediğimiz inanca sımsıkı sarılalım” (İbr. 4:14).
Kendimizi O’na emanet ederiz çünkü her şeye hâkim bir şekilde bize çobanlık eder; ölüm gölgesi vadimizden geçerken bizi merhametin, lütfun ve yardımın yemyeşil çayırlarına yönlendirir. Hayat bizi yere sermek için hamleler yaptığında, nasıl sağlam bir şekilde dururuz? Bizi kendi yüreğine yakın tutan İsa Mesih’e tutunarak sağlam bir şekilde ayakta kalırız. “Sürüsünü çoban gibi güdecek, kollarına alacak kuzuları, bağrında taşıyacak; usul usul yol gösterecek emziklilere” (Yşa. 40:11). İlerleyen sayfalarda, Müjde’nin şu gerçeklerini, keder yolculuğumuza uygulayarak İsa Mesih’le birlikte yolculuk edeceğiz:
• İsa Mesih, bizim kederimizi yakından bilen ve acı çeken Kurtarıcı’dır. Acı çekmek normaldir.
• İsa Mesih, bizi kederimizde sevgiyle teselli eden şefkatli Kurtarıcımız’dır. Acımızda teselli bulmak mümkündür.
• İsa Mesih dünyasal yaralarımıza sonsuz gerçeği şefkatle ilan eden, şifa veren Kurtarıcımız’dır. Umutla kederlenmek mümkündür.
• İsa Mesih, Tanrı’dan aldığımız teselliyle başkalarını teselli edebilmemiz için bizi kudretli bir şekilde güçlendiren Kurtarıcımız’dır. Kaybımızın ortasında sevebilmek doğaüstüdür.