Geçmişte verdiğin hükümleri anımsayınca, avundum, ya RAB. Çileden çıkıyorum, yasanı terk eden kötüler yüzünden. Senin kurallarındır ezgilerimin konusu, konuk olduğum bu dünyada. (Mez. 119:52-54)
Ne tatlı geliyor verdiğin sözler damağıma, baldan tatlı geliyor ağzıma! Senin koşullarına uymakla bilgelik kazanıyorum, bu yüzden nefret ediyorum her yanlış yoldan.
(Mez. 119:103-104)
Öfkeniz genellikle haklı mıdır yoksa haksız mı? Yoksa belki ikisinin karışımı mıdır? Mesih’e ait olan bizler, Tanrı’nın Ruhu’nun bizi giderek daha çok Mesih’e benzer kıldığını biliriz. Demek ki insan öfkesinin bü- yük bir kısmı günahlı olduğu halde, haklı öfke teorik bir olasılıktan daha fazlasıdır. Buradaki mezmur yazarı gibi, Kutsal Kitap’ta ciddi günah kar- şısında haklı öfkesini gösteren örnek kişiler vardır.
119. Mezmur’u Tanrı’nın Sözü’ne bir övgü, yazarın Tanrı’nın Sözü’nü bilmeye ve yerine getirmeye ilişkin eksiksiz adanmışlığının tanıklığı ola- rak takdir ederiz. Ancak bu mezmur, Tanrı yoluna yaraşır duyguları ve hatta 9. günde sıraladığımız üç ölçüte uyan haklı öfkenin altı ifadesini de içerir.
52-54 ayetlerde mezmur yazarı, Tanrı yoluna uymayan insanlara karşı kızgınlık duymaktadır. Bu gelip geçici bir his veya anlık bir duygu de- ğildir; ona hâkimdir. O’nun öfkesi kişisel sinir değil, Tanrı’nın yasasını terk edenlere yönelik kararlı bir tepkidir. Bu öfke yakıp tüketen bir öfke değildir. Metin haklı öfke ifadesini teselliyle övgü ve güvenle ezgi arasına koyuyor.
103-104. ayetleri mezmur yazarının kötülüğe karşı olan ama kişisel tercihine değil, Tanrı’nın Sözü’ne dayanan nefretini ifade ediyor. Aynı zamanda bu nefret, Tanrı’nın Sözü’nden kaynaklanan tatlı bir zevkle birliktedir. Mezmur yazarının haklı öfkesi, azgın bir boğanın değil, Tanrı’nın gerçeğini seven ve ona karşı olan her şeyden nefret eden bir kişinin öfke- sidir. Aynı mezmurun 113-115, 127-128, 135-136, 139, 157-159 ve 162-164 ayetlerinde de buna benzer Kutsal Kitap merkezli dinamiği görürüz.
Mezmur yazarının Tanrı yoluna yaraşır öfkesini harekete geçiren nedir? Tanrı’ya ve O’nun Sözü’ne olan sevgisidir. Kutsal Yazılar, onun yalnızca davranışına yön vermekle kalmayıp duygularını da biçimlendiriyor. Kutsal Yazılar’dan düzenli olarak beslenmek, yaşadığımız iyi ve kötü şeyler hakkındaki hislerimizi de biçimlendirecektir. Tanrı’nın Sözü tepkileri- mize yön vermelidir.
Öfkeli olmakta haklı mısınız?
Bir kişi, sosyal bir ortamda sizi küçümsediği zaman nasıl karşılık ve- rirsiniz? Kendisine emanet ettiğiniz bir sırrı başkalarıyla paylaştığı zaman ne yaparsınız? Aramanıza cevap vermediği zaman nasıl karşılık verirsi- niz? Öfkeniz ne kadar “haklı”? Mezmur yazarının öfkesinin kendisini hiçe sayan değil, Tanrı’yı hiçe sayan insanlara yönelik olduğunu hatırlayın.
Tanrı, doğruluğu seven ve kötülükten nefret eden (İbr. 1:9) Kurtarıcı- mız’ı ve O’nun Sözü’nü öyle çok sevmenizi sağlasın ki, haklı öfkeniz haklı zamanda harekete geçsin.
Düşünün: Haksız öfke hayatınızda nerede ortaya çıkıyor? Ne ka- dar sıklıkla haklı olmadığı halde haklı olduğunu zannediyorsu- nuz?
Düşünün: Rabbimiz’e (9. günü hatırlayın) ve bugünkü mezmur yazarımıza ek olarak, Musa (bkz. Çık. 32:19-20), Saul (bkz. 1.Sa. 11:1-6) ve Yonatan (bkz. 1.Sa. 20:33-34) haklı öfkenin üç ölçütüne uygundur. Bu beş örneğin hepsine bakarak Tanrı yoluna uygun insan öfkesi hakkında kavradığınız şeyleri kaydedin.
Harekete Geçin: Duygularınızın giderek daha çok Tanrı’nın Sözü tarafından biçimlendirilmesine izin vermek için kendinizi adayın. Bugünkü ayetlerin üzerinde düşünün ve dua edin. Tan- rı’dan, haklı öfkenin uygun biçimlerini sizde geliştirmesini dileyin.
Yazar: ROBERT D. JONES