“Bundan sonra İsa… öğrencilerinden ikisine değişik bir biçimde göründü.” (Markos 16:12)
Kurtulmak ve İsa’yı görmek aynı şey değildir. İsa’yı hiç görmemiş birçok insan Tanrı’nın lütfunu alır ve paylaşır. Fakat bir kez O’nu gördüğünüzde bir daha eskisi gibi olmazsınız. Eskiden sizi cezbeden şeyler artık canınızı çekmez.
İsa’nın kim olduğu ile sizin için neler yaptığı arasındaki farkı kavramalısınız. Eğer yalnızca sizin için yaptıklarını görürseniz, sizin Tanrınız yeterince büyük değil demektir. Fakat İsa’yı olduğu gibi gördüyseniz, deneyimler gelip geçecek, ama yine de “Görünmez Olan’ı görür gibi” dayanacaksınız (İbraniler 11:27). Doğuştan kör adam, Mesih ona görünene ve kendisini ona açıklayana dek İsa’nın kim olduğunu bilmiyordu (bkz. Yuhanna 9). İsa, yardım ettiği kişilere görünür, ama ne zaman geleceği konusunda O’na buyruk veremeyiz ve bu konuda tahminde bile bulunamayız. Her an görünebilir. O zaman geldiğinde ise “şimdi görüyorum” diye haykırırsınız (Yuhanna 9:25).
İsa size ve dostlarınıza göründüğünde O’nunla yüz yüze kalmalısınız, çünkü hiç kimse İsa’yı sizin gözlerinizle göremez. Ayrıca bir kişi İsa’yı gördüğünde, ama diğeri görmediğinde ayrılık başlar. Dostunuzun görmesini sağlayamazsınız; bunu yalnızca Tanrı yapmalıdır. İsa’yı gördünüz mü? Gördüyseniz eğer, diğer insanların da O’nu görmesini istersiniz. “Bunlar geri dönüp öbürlerine haber verdiler, ama öbürleri bunlara da inanmadılar” (Markos 16:13). O’nu gördüğünüzde insanlar kabul etmeseler bile anlatmak zorunda kalırsınız.
Anlatabilsem, eminim hepiniz inanacaksınız,
Sadece gördüklerimi söyleyebilsem!
Nasıl anlatayım, nasıl kabul edeceksiniz
Tanrı sizi benim bulunduğum noktaya getirene dek?
Yazar: OSWALD CHAMBERS