Petrus “gurbetteki seçilmişlere”, yani Roma İmparatorluğu’nun dört bucağına dağılmış olan Hristiyanlara şöyle demişti: “Ama siz seçilmiş soy, Kral’ın kâhinleri, kutsal ulus, Tanrı’nın öz halkısınız” (1. Petrus 2:9).
Petrus bunları muazzam birer teşvik sözü olarak, koca bir imansızlığın ve artan düşmanlığın ortasında kalmış olan küçük, etrafı sarılmış, zulüm gören bir azınlığa söylemişti. Düşmanlar güçlü, sayıca fazla, tehlikeli ve baskın görünüyor olabilir. Ama tekrardan bakın. Siz Tanrı’nın seçilmişlerisiniz: “Tanrı’nın öz halkısınız.” Ey sevgili çileler çeken Hristiyanlar, diyordu Petrus, bunun ne anlama geldiğini görebiliyor musunuz? Tanrı’nın seçilmişleri olmakla coşun! Buna tonla sebep gösterilebilir!
1. İmanınız, Tanrı’nın sizi seçmesinin temeli değil, sonucudur.
Bunun anlamı, imanınızın bir harika olduğudur. Dünyanın yedi harikasından daha harikadır. İsa şöyle demiştir: “Siz beni seçmediniz, ben sizi seçtim” (Yuhanna 15:16) ve burada söz konusu olan seçilmişlik, Onikiler’in seçilmesinden çok daha fazlasıdır. Bunu biliyoruz çünkü Yahuda, Onikiler’in bir parçasıydı ama “seçilmiş” değildi. İsa şöyle demişti: “Hepiniz için söylemiyorum, ben seçtiklerimi bilirim. Ama, ‘Ekmeğimi yiyen bana ihanet etti’ diyen Kutsal Yazı’nın yerine gelmesi için böyle olacak” (Yuhanna 13:18).
Eğer Mesih’e gelmişseniz, dünyanın yedi harikasından daha harika olan şey şudur: Siz zaten Baba’ya aittiniz ve Baba, sizi İsa’ya vermişti. Geldiğiniz için seçilmediniz; seçildiğiniz için geldiniz. İsa bunu söylemişti: “Baba’nın bana verdiklerinin hepsi bana gelecek… Onlar senindiler, bana verdin ve senin sözüne uydular” (Yuhanna 6:37; 17:6).
Eğer İsa’ya inanmışsanız, harika olan şey şu ki, en başta sonsuz yaşam için belirlendiniz. İnandığınız için belirlenmediniz; belirlendiğiniz için inandınız. Diğer uluslardan olanlar Müjde’nin kendilerini kapsadığını duyduklarında, “sevindiler ve Rab’bin sözünü yücelttiler. Sonsuz yaşam için belirlenmiş olanların hepsi iman etti” (Elçilerin İşleri 13:48).
Tanrı’nın sizi bir Hristiyan olarak seçmesinden ötürü Hristiyan olduğunuz harikası karşısında coşun! Tanrı’nın çocuğu olarak kökleriniz, ezele dek uzanmaktadır – Tanrı’nın ezeli aklında ve yüreğindedir.” İmanınız ve tüm meyveleri, Tanrı’nın ezeli armağanıdır.
2. Bu nedenle, Tanrı’nın sizi seçmesi size değil, lütfa bağlıdır.
Örnek olarak Tanrı’nın Eski Antlaşma halkı olan İsrail’i düşünün. Tanrı niçin dünyadaki onca ulus arasından İsrail’i kayırdı? Tanrı’nın onlar için “seçtiğim” ifadesini kullanması neye bağlıydı (Yeşaya 45:4)? Musa şu cevabı veriyor:
Siz Tanrınız RAB için kutsal bir halksınız. Tanrınız RAB, öz halkı olmanız için, yeryüzündeki bütün halkların arasından sizi seçti. RAB’bin sizi sevmesinin ve seçmesinin nedeni öbür halklardan daha kalabalık olduğunuzdan değil. Siz sayıca öbür halklardan azdınız. RAB size sevgisini göstermek ve atalarınıza ant içerek verdiği sözü yerine getirmek için güçlü eliyle sizi Mısır’dan çıkardı. (Yasa’nın Tekrarı 7:6-8)
Bu harika bir şey: “RAB’bin sizi sevmesinin ve seçmesinin nedeni … size sevgisini göstermek.” Sizi seviyor çünkü sizi seviyor! Bu, Tanrı’nın İsrail’i seçmesinin en derindeki, nihai temelidir.
Pavlus da bu harikanın altını çiziyor. Neden Yakup, İsrail ulusunun atası olarak, kardeşi Esav yerine seçildi? Pavlus şöyle cevap veriyor: “Çocuklar henüz doğmamış, iyi ya da kötü bir şey yapmamışken, Tanrı Rebeka’ya, ‘Büyüğü küçüğüne kulluk edecek’ dedi. Öyle ki, Tanrı’nın seçim yapmaktaki amacı yapılan işlere değil, kendi çağrısına dayanarak sürsün” (Romalılar 9:11-12).
Bu ilke, bugün de geçerlidir. Pavlus’un ifadesiyle, “Aynı şekilde, şimdiki dönemde de Tanrı’nın lütfuyla seçilmiş küçük bir topluluk vardır (Romalılar 11:5). Her gerçek Hristiyan için de bu böyledir. İnanıyor olmamızın arkasında, İsa’ya geliyor olmamızın arkasında, yalnızca ve yalnızca lütuf vardır. Seçilmemizin temelinde, Tanrı’nın mutlak suretteki bilgeliğinden ve O’nun akıl almaz sevgisinden başka bir şey yok. Kavrayışı çok aşan bu gerçeğin sonuçları ne de muazzamdır!
3. İmanımız ve itaatimiz Tanrı’nın bizi seçmesine bağlı olduğu için, seçilmiş olduğumuzu bilebiliriz.
Tanrı’nın kimin O’nun çocukları olacağına ilişkin yaptığı kavrayışı çok aşan, ezeli seçiminin, O’nun seçtikleri tarafından da bilinebiliyor olması harika bir şeydir. Pavlus, Selanikli imanlıların Tanrı’nın seçilmişlerinden olduklarını bildiğini söylemiştir. “Tanrı’nın sevdiği kardeşlerim, sizleri O’nun seçtiğini biliyoruz” (1. Selanikliler 1:4).
Bunu nasıl biliyordu? Onlar bunu nasıl bilebilir? Pavlus şöyle açıklıyor: “Biliyoruz. Çünkü yaydığımız Müjde size yalnız sözle değil, kudretle, Kutsal Ruh’la ve büyük güvenle ulaştı… Siz de büyük sıkıntılara karşın, Kutsal Ruh’un verdiği sevinçle Tanrı sözünü kabul ederek bizi ve Rab’bi örnek aldınız” (1. Selanikliler 1:4-6).
Büyük sıkıntılara karşın Müjde Sözü’nü sevinçle karşılayan böylesine mucizevi bir imanı, ancak ve ancak Tanrı’nın kendi seçilmiş halkını kurtarmaya yönelik ezeli gayreti açıklayabilir. Bu, Tanrı’nın işidir ve Tanrı, bu kurtaran işi seçilmişleri için yapmaktadır. Bu size de olmuşsa, kendinizin seçilmiş olduğunu bilebilirsiniz.
Soluklanın ve bu harika gerçeğin içinize işlemesine müsaade edin. İmanınız sizde hâlihazırda olan bir güce edilen bir tanıklık değildir. Tanrı’nın sizi seçmesine edilen tanıklıktır. Kendinizi sizin belirliyor olmanız gibi ufak bir tanıklık değildir. Evreni yaratan güçle aynı güce edilen bir tanıklıktır. Tanrı sizi ölüler arasından diriltmeyi seçmiştir (Efesliler 2:5).
4. Tanrı tarafından seçilmek, bize atılan hiçbir suçlamanın üzerimizde kalamayacağı anlamına gelir.
Tanrı’nın kendisine bir halk seçmesinin harikalarından bir diğeri de şu akıl almaz gerçektir: Tanrı kendi seçilmişlerinin tüm borçlarını iptal etmek, yani onlara atılan her suçu boşa çıkarmak ve göksel mahkemede onların tam bir doğrulukla durabilmesini sağlamak için, dünyaya kendi Oğlu’nu göndermiştir.
Öyleyse buna ne diyelim? Tanrı bizden yanaysa, kim bize karşı olabilir? Öz Oğlu’nu bile esirgemeyip O’nu hepimiz için ölüme teslim eden Tanrı, O’nunla birlikte bize her şeyi bağışlamayacak mı? Tanrı’nın seçtiklerini kim suçlayacak? Onları aklayan Tanrı’dır. Kim suçlu çıkaracak? Ölmüş, üstelik dirilmiş olan Mesih İsa, Tanrı’nın sağındadır ve bizim için aracılık etmektedir. (Romalılar 8:31-34)
Hiçbir suçlamanın Tanrı’nın seçtikleri üzerinde kalamayacak olmasının sebebi, Tanrı’nın “Öz Oğlu’nu bile esirgemeyip O’nu hepimiz için ölüme teslim etmiş” olmasıdır ve bunun doğal sonucu da şu ki, “O’nunla birlikte bize her şeyi” bağışlayacaktır. Harika olan şey yalnızca “hiçbir mahkûmiyet” olmaması değil, ancak bunun, mutlak kudretle başarı göstermek üzere ezelden tasarlanmış olmasıdır. Tanrı bu kurtarma işini oltasına kimin takılacağını görmek isteyen bir balıkçı misali yapmadı. Tanrı’nın kurtuluş oltasına hasbelkader takılmadık. Bu bizleri, yani seçilmişleri göz önünde bulundurarak tasarlanan ve gerçekleştirilen bir şeydi. Bu, karşısında coşkuya kapılacağımız bir harikadır.
5. Tanrı tarafından seçilmek, bize alçakgönüllülük kazandırmak üzere tasarlanmıştır.
Seçildiğimiz gerçeğini ne kadar düşünürsek, harikalığı da o kadar büyümektedir. Ayrıca Pavlus bize bunu düşünmemizi söylemektedir. Seçilmişliğimizi düşünmemizi istemesinin sebebi (Düşünüyor musunuz? Sevinçle bunu yapıyor musunuz?), bunun bizi alçaltacak olmasıdır. Aşağıda bu noktayı ifade eden ayet yer alıyor. Pavlus bize kendi “çağrımızı” düşünmemizi söyleyerek başlıyor çünkü –ölümden yaşama yapılan– bu çağrı, O’nun bizi ezelde seçişini bizim şimdide tecrübe etmemizin tek yoludur. Sonrasındaysa seçilmiş olduğumuza üç kere değiniyor.
Kardeşlerim, aldığınız çağrıyı düşünün. Birçoğunuz insan ölçülerine göre bilge, güçlü ya da soylu kişiler değildiniz. Ne var ki, Tanrı bilgeleri utandırmak için dünyanın saçma saydıklarını, güçlüleri utandırmak için de dünyanın zayıf saydıklarını seçti. Dünyanın önemli gördüklerini hiçe indirmek için dünyanın önemsiz, soysuz, değersiz gördüklerini seçti. Öyle ki, Tanrı’nın önünde hiç kimse övünemesin. (1. Korintliler 1:26-29)
Ana fikri görüyor musunuz? Tanrı kimin Hristiyan olacağını seçmekte özgürdür ve O bu özgürlükle, kimlerin “özel” olduğuna ilişkin tüm dünyasal beklentileri yıkmaktadır. Seçilmişliğimizin arkasındaki sebebi bulduğumuzu düşündüğümüz anda, O’nun bizi ters köşe yaptığını görüyoruz. Pavlus bizi buradaki ana mesaja yönelik çıkarımlar yapmak zorunda bırakmadan, bize mesajı veriyor: “Öyle ki, Tanrı’nın önünde hiç kimse övünemesin.” Tanrı’nın seçimi, övünmelerimizi ortadan kaldırmak için yapılmıştır.
Kendisinde Tanrı’nın onu aklaması için herhangi bir gerekçe görüp bununla övünen her grup, her insan, bu seçimin ne amaçla yapıldığını anlamamış demektir. Amaç, insanın Tanrı’nın beğenisinin kaynağı olarak kendisini görmesini yıkmaktır. Bizi seçilmeye uygun kılacak hiç ama hiçbir şey yapmadık.
Bununla coşun! Seçilmeye uygun olmak adına belirli bir doğruluk mertebesine erişmenin yükünü hiçbir şekilde taşımıyorsunuz. Böyle bir şey yoktur.
6. Seçilmiş soy olmak, Hristiyanlar arasındaki ırkçılığın sonudur.
Tanrı’nın kendisine belirli bir halk seçerek, insanın kendisini yüceltecek her türlü soya ve etnik kökene dayalı etmenleri yıkıyor olması harika bir şeydir. “Ama siz seçilmiş soy … kutsal ulus” (1. Petrus 2:9). Bu seçilmiş soy; beyaz, siyahi, Asyalı veya başka herhangi bir doğal gruplandırma gibi değildir.
Seçilmiş soy, “yaşayan bir umuda” doğan insanlardır (1. Petrus 1:3). Onları ayıran DNA, Kutsal Ruh’tan gelmektedir. Soy ve etnik köken, günümüz kültürel yaşamında tümüyle önemsiz değildir. Ancak bizi Tanrı’ya bağlayan veya bizi Mesih’te birbirimize bağlayan şeyler bunlar değildir. Yeni bir yaratılış, yeni bir insanlığız. Hatta Petrus yeni bir soy olduğumuzu söylüyor! “Seçilmiş soy”uz. Tüm soylardan alınmış olan bir soyuz.
Tanrı bizi koşulsuz olarak –soyumuza bakmadan– bu yeni ulusta olmamız için seçti. Sonrasında bizi dünyanın tüm etnik grupları arasından satın almak üzere kendi Oğlu’nu gönderdi: “Çünkü boğazlandın ve kanınla her oymaktan, her dilden, her halktan, her ulustan insanları Tanrı’ya satın aldın” (Vahiy 5:9). Böylece, tüm ırkçılığı yıktı. Çünkü her soyu ve her etnik kökeni, görkem dolu tek bir Baba’ya sahip olan, yeni, tek bir aileye bağladı. Üstelik bunu, her soydan belirli bir grup insanı seçerek onları tek bir soy hâline getirmek üzere seçtiğinde, ezelde gerçekleştirdi.
Coşun! Nitekim ırkçılıktan kurtuldunuz. Kurtulamıyorsanız da, gelin ve kim olduğunuzu öğrenin. “Seçilmiş soy” olmanın ne demek olduğunu öğrenin.
7. Tanrı tarafından seçilmek, sınırsız güzelliğe sahip olan Tanrı’yı sonsuza dek, tümüyle tatmin bularak yüceltmek üzere belirlendiğiniz anlamına gelir.
Harika olan şu ki, seçilmenin nihai amacı, tatmin bulmanın nihai sevincidir. Üstelik bu harika gerçek, insanlar olarak en dolu tatminimizi aynanın önünde değil, ancak Tanrı’nın önünde bulmak üzere tasarlandığımızı fark etmemizle daha da derinlik kazanmaktadır. Aynalar olmak üzere yaratıldık, aynalara bakmak üzere değil. Gözleri olan aynalarız. İnsanı tümüyle tatmin eden Güzellik’i görmenin sevinciyse, bu güzelliğin Tanrı’ya ve insana övgülerle yansıtılmasıyla doruk noktasına ulaşır.
Pavlus, Efesliler 1:4-6’da bunu söylemektedir. Tanrı “bizi Mesih’te seçti” ve “yüce lütfu övülsün” diye, “bizi önceden belirledi.” Burada görememiş olanlar için, 12. ayette yine tekrarlıyor: “O’nun yüceliğinin övülmesi için…” 14. ayette de aynı şekilde, “Tanrı’nın yüceliğinin övülmesi için…” Hayran olmanın sevincini biz alıyoruz. Övgülerin yüceliğini O alıyor.
Şu harika gerçekle coşun: Ebedi gelecekte dizilecek övgülerin sevinci için, ezeli geçmişte seçildiniz.
8. Tanrı tarafından seçilmek, Tanrı’nın sizi kendi sonsuz yüceliğine kavuşturmak için gereken her yöntemi kullanacağı anlamına gelir.
Seçilmiş olmanın harikalığına, Tanrı’nın bizim eve dönüş yollarımızı seçmiş olması gerçeği de dahildir. Yücelik durağı, hemen ya da otomatik olarak varılan bir yer değildir.
Geldiğim bunca yoldan,
Tehlikelerden, sıkıntılardan ve tuzaklardan,
Lütuftur beni buraya dek taşıyan,
Ve lütuftur beni eve götürecek olan.
Yeniden doğuştan yeni yeryüzüne doğru, bir gezginin geçtiği sıkıntılardan geçmeden seyahat edemeyiz. Eğer Tanrı bizim için bu yolda birçok farklı yoldaşın yardımını seçmemiş olsaydı, bu yolu tamamlayamazdık. Pavlus bu nedenle şöyle demektedir: “Bunun içindir ki, seçilmişler uğruna her şeye dayanıyorum. Öyle ki, onlar da sonsuz yüceliğin yanı sıra Mesih İsa’da olan kurtuluşa kavuşsunlar” (2. Timoteos 2:10).
Pavlus’un kendisi, Tanrı’nın kendi seçilmişlerini kurtarma yolunda yine O’nun tarafından seçilen bir araçtı. Siz de öylesiniz. Birsiniz. Diğerlerine muhtaçsınız. Tanrı’nın seçilmişleri için, kurtuluş yolundaki araçlar şarttır ve kesindir. Çünkü Tanrı bunları da, sizi seçtiği gibi kesin bir şekilde seçmiştir.
Coşun! Cennet yolculuğunuzda savaşmak zorundasınız ve Tanrı bu savaşta galip geleceğinizden emin olacak.
9. Tanrı tarafından seçilmek, Tanrı’nın tarihi sizin uğrunuza şekillendirdiği anlamına gelir.
Bu harika gerçek, bizim kavrayışımızı aşabilir ama şöyledir: “O günler kısaltılmamış olsaydı, hiç kimse kurtulamazdı. Ama seçilmiş olanlar uğruna o günler kısaltılacak” (Matta 24:22).
Tarihin akışıyla oynanacak. Bu, seçilmişler uğruna olacak. Tanrı’yı ve Oğlu’nu reddeden imansızlar dünyası, dünyanın nasıl idare edildiğini hiç bilmiyorlar. Gerçek anlamın ve önemin ne olduğunu bilmiyorlar. Bir gün, o hor görüp takmadıkları Hristiyanların tarihin kilit insanları olduklarını öğrenince, şaşkına dönecekler.
10. Son olarak, Tanrı tarafından seçilmek, O’nun geldiği zaman bizi bir araya getireceği ve bize adaleti vereceği anlamına gelir.
Öç harikası da yakındır. Bu yaşamda seçilmişlere İsa’ya davranıldığı gibi, yapıcıların reddettiği taş olarak davranılıyor olabilir. Ama Tanrı’nın gözünde o taş “seçkin ve değerli”dir (1. Petrus 2:4, 6). Üstelik tam da o taş, Tanrı Egemenliği’nin köşe taşı olmuştur (1. Petrus 2:6-8). Ölümden dirilmiştir. Görkem dolu bir hesaplaşma yaşanmıştır.
Tanrı’nın tüm seçilmişleri için de böyle olacak. “Kendisi güçlü bir borazan sesiyle meleklerini gönderecek. Melekler O’nun seçtiklerini göğün bir ucundan öbür ucuna dek, dünyanın dört bucağından toplayacaklar” (Matta 24:31). Son olarak, şu ayet gerçekleşecek: “Tanrı da, gece gündüz kendisine yakaran seçilmişlerinin hakkını almayacak mı?” (Luka 18:7). Evet, alacak. Saklı olan her şey açığa çıkarılacak.
Bu vaatle coşun! Şu an için reddedilmiş bir taş olarak hissediyor olabilirsiniz. Ama O geldiğinde, sizi Tanrı Tapınağı’nda sütun yapacak (Vahiy 3:12). Canınızın her düşmanına galip gelecek ve siz, seçilmiş olanlar, O’nunla birlikte hüküm süreceksiniz. “Kuzu, rablerin Rabbi, kralların Kralı’dır. O’nunla birlikte olanlar, çağrılmış, seçilmiş ve O’na sadık kalmış olanlardır” (Vahiy 17:14).
Yazar: JOHN PIPER
KAYNAKÇA:
Seçilmiş Olmaktan Coşku Duymak İçin On Sebep