Öyleyse buna ne diyelim? Tanrı bizden yanaysa, kim bize karşı olabilir? Öz Oğlu’nu bile esirgemeyip O’nu hepimiz için ölüme teslim eden Tanrı, O’nunla birlikte bize her şeyi bağışlamayacak mı? Mesih’in sevgisinden bizi kim ayırabilir? Sıkıntı mı, elem mi, zulüm mü, açlık mı, çıplaklık mı, tehlike mi, kılıç mı? Yazılmış olduğu gibi: “Senin uğruna bütün gün öldürülüyoruz, Kasaplık koyun sayılıyoruz.” Ama bizi sevenin aracılığıyla bu durumların hepsinde galiplerden üstünüz. (Rom. 8:31-32, 35-37)
Üniversitede sekiz sınıf arkadaşımla Asya’nın doğusuna altı haftalık bir misyon gezisi planlamasına yardımcı oldum. Yolculuğu mümkün kılmak için epeyce hazırlık yapılması gerekiyordu. Yapılması gereken başka şeyler –tam gün çalışma, dersleri bitirme, yolculuk ücretinin ödenmesi ve vize alma– dahil olduğunda kaygılanmaya başladım. Sorun lojistik değildi ama Tanrı’nın sanki beni yakalamak ister gibi görünmesiydi. Her şeyin üzerinde adeta kara bir bulut olduğunu ve sanki Tanrı’nın bana bir ders verebilmek için bir hata yapmamı bekliyor olduğunu hissediyordum.
Bu konuda pastörüme şikâyette bulunurken onun verdiği karşılık büyük fark yarattı: “Zach, yanılıyorsun. Tanrı sanki sana karşıymış gibi hareket ediyorsun ama O sana olan yüreğini uzun süre önce kanıtladı.” Kutsal Kitap’ı açarak Romalılar 8:32’yi okudu: “Öz Oğlu’nu bile esirgemeyip O’nu hepimiz için ölüme teslim eden Tanrı, O’nunla birlikte bize her şeyi
bağışlamayacak mı?”
“Zach” dedi, “Tanrı sana sevgisini göstermek için daha ne yapabilir? Neler olacağını bilmiyorum. Belki işler yolunda gitmeyecek ama ne olursa olsun, seni seven iyi Tanrı’dan geliyor olacak.” Bu gerçek her şeyi değiştirdi.
İnsan korkumuz, Tanrı hakkındaki yanlış algılardan beslenir. Ama Tanrı’nın Kutsal Yazılar’da açıklanan gerçeğini kullanarak yalanlarla savaştığımızda, korkunun beslendiği kaynağı sökmüş oluruz. İnsan korkumuz kısa sürede küçülmeye, Tanrı’ya güvenimiz ve sevincimiz büyümeye başlar.
Sevinin!
Eğer Hristiyan’sanız, Tanrı’nın Sözü nettir: Sizi Mesih’in sevgisinden hiçbir şey –sıkıntı, elem, zulüm, açlık, çıplaklık, tehlike veya kılıç– ayıramaz. Buna inanıyor musunuz? Dostum, bugün neyle karşı karşıya olursan ol, Mesih’te Tanrı senden yanadır. Sevin! Mezmur yazarının sahip olduğu güven, senin de güvenin olabilir: “RAB benden yana, korkmam; insan bana ne yapabilir?” (Mez. 118:6).
Düşünün: Tanrı’nın bize her şeyi verme vaadi (Rom. 8:32), acısız bir yaşamın garantisi olmadığı gibi canımızın istediği her şeye sahip olabileceğimiz anlamına da gelmez. Kısıtlı bilgimiz ve bakış açımız nedeniyle, bizim için neyin iyi olduğunu bilmediğimiz zamanlar vardır – ama Tanrı bilir. Bu durumda, gelecek hakkında karanlıkta olduğumuz zamanlarda Tanrı’nın çocuklarına daima iyi armağanlar verdiği gerçeğine umut bağlayabiliriz (bkz. Mat. 7:11) çünkü hiçbir şey bizi O’nun sevgisinden ayıramaz.
Harekete Geçin: Bizi kaygı ve korkuyla ayartan koşullarda, Tanrı’yı genellikle cimri ve iyi olan şeyleri kısıtlayan biri olarak görme ayartısıyla karşılaşırız. Böyle zamanlarda Romalılar 8:32’yi okuyun ve Tanrı’nın kendi Oğlu’nu bizden esirgemediği gerçeğinin Pavlus tarafından nasıl vurgulandığını hatırlayın. Tanrı’nın lütufkâr, cömert ve sınırsız iyiliğine karşılık O’nun hakkındaki yanlış görüşünüzden tövbe ederek kendinizi O’na yeniden adayın. O’nun (bizi seven Tanrı) aracılığıyla galiplerden üstünüz.
Yazar: ZACH SCHLEGEL