Birbirinize kardeşlik sevgisiyle bağlı olun. Birbirinize saygı göstermekte yarışın… Sevinenlerle sevinin, ağlayanlarla ağlayın. (Rom. 12:10, 15)
Başkaları başarılı olduğu zaman sevinir misiniz? Eğer boynunuzda altın madalya varsa, gümüş madalya alan birisinin başarısına sevinmek kolaydır. Ancak birisi sahnedeyse ve siz değilseniz, sevinmek zordur. Sizin istediğiniz terfii arkadaşınız almışsa, siz ya da eşiniz hamile kalamadığınız halde kilisede başka bir çift hamile kalmışsa, siz hâlâ beklerken akranınız okula girmişse, siz hâlâ bakınırken birisi evlenmişse, sevinmek zordur. Sevinenlere sevinmeye, ağlayanlara ağlamaya çağrıldığımız halde, kıskançlık bizi tam tersini yapmaya yöneltir. Kıskançlık başkaları ağlarken sevinir ve başkaları sevinirken ağlar. Kıskançlığın insanı için için yiyip bitirmesine şaşmamak gerek (Özd. 14:30).
Kıskançlık ve gurur genellikle bir aradadır. Yaralı gurur, kıskançlık doğurur. C. S. Lewis’in yazdığı gibi, “Gurur esasen rekabetçidir… Gurur diğer kişiden daha fazlasına sahip olmak dışında hiçbir şeyden zevk almaz. İnsanların zengin, zeki ya da güzel oldukları için gururlandıklarını söyleriz ama öyle değildirler. Başkalarından daha zengin, daha zeki ya da
daha güzel olukları için gururludurlar.”
Sevmek İçin Yarışın!
Performansa dayalı bir değer sistemi, başarınızdan ötürü insanlar size dikkat ettikleri, sizi övdükleri ve takdir ettikleri sürece önemli bir kişi olduğunuzu söyler. Böyle bir değer sistemiyle yaşayanlar, insan korkusuna köledirler. Buna şaşmamak gerekir! Onların kimliği, etkileyici olmaya dayalıdır. Kendi yüreğimde bu tür kıskanç insan korkusu olduğunu fark ettiğimde, dua ederek vites değiştirmeyi yararlı bulurum: Tanrım, onlara nasıl baktığım beni endişelendiriyor. Onları sevmekle daha fazla ilgili olmama yardım et. Onlar benim hakkımda ne düşünürlerse düşünsünler, onlara hizmet etmeme ve onların iyiliğini için çalışmama yardım et. Rekabet göstermemiz gereken alan, birbirimize hizmet etme ve saygı gösterme alanıdır (bkz. Rom. 12:10).
Düşünün: Başkalarının sizi zeki, hoş, sevimli ya da yetenekli bulup bulmadığından endişe ediyor musunuz? Bir görevi tamamlamadan önce ve tamamladıktan sonra, insanların sizi nasıl gördüklerini mi yoksa onların ihtiyaçlarını karşılamış olmayı mı daha çok önemsiyorsunuz?
Harekete Geçin: Dua ettiğiniz bir kişiye kıskançlık beslemek zordur. İmrendiğiniz kişiler için dua etmeye vakit ayırın, Tanrı’nın onları kutsamasını, teşvik etmesini ve kullanmasını dileyin.
Harekete Geçin: İsa’nın komşumuzu kendimiz gibi sevme buyruğu (bkz. Mar. 12:31) risklidir. Eğer onları seviyorsam, onların mutluluk arayışına kendimi adıyorsam, benim mutluluğumla kim ilgilenecek? İsa’nın bize buyurduğu üzere başkalarına kendimizi sevgiyle adamanın tek yolu, önce Tanrı’nın sevgisini bilmektir. İşte bu nedenle İsa, başkalarını sevmemizi buyurmadan önce bizi Tanrı’yı bütün yüreğimizle, aklımızla ve gücümüzle sevmeye davet ediyor (Mar. 12:30). Sevmekte zorluk çekiyorsanız, Tanrı’nın Mesih’te size yönelik sevgisini hatırlamaya ve o sevgide kalıp huzur bulmaya vakit ayırın. “Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü” (Rom. 5:8).
Yazar: ZACH SCHLEGEL