Bunları söyledikten sonra yüksek sesle, “Lazar, dışarı çık!” diye bağırdı. Ölü, elleri ayakları sargılarla bağlı, yüzü peşkirle sarılmış olarak dışarı çıktı. İsa oradakilere, “Onu çözün, bırakın gitsin” dedi. (Yu. 11:43–44)
Bu metin ölümle doludur. “İsa yine derinden hüzünlenerek mezara vardı. Mezar bir mağaraydı, girişinde de bir taş duruyordu. İsa, ‘Taşı çekin!’ dedi. Ölenin kız kardeşi Marta, ‘Rab, o artık kokmuştur, öleli dört gün oldu’ dedi” (Yu. 11:38-39). Kutsal Kitap’ın katıksız gerçeğine demeli!
İsa, ölüme seslenerek yaşam konuşuyor. “Lazar, dışarı çık!” (Yu. 11:43). Ah! Her tabut deneyiminde özlemini çektiğimiz sözler bunlar.
İster sevilen birinin kaybı, ister kendi sağlığımız, ister önemli bir ilişkinin bitmesi, isterse de işimizin kaybı olsun, kederimizin içerisinde çoğu kez adeta öldüğümüzü sanırız. En azından bir parçamız ölmüş ve sonsuza
dek kaybolmuş gibi gelir. İşte diriliş gücünü asıl o zaman yaşamak isteriz. “Ölen erkek ya da kadın, dışarı çık!”
Serbest Bırakın!
Çoğu kez, bir nebze şifa umudu yaşıyor olsak bile, tıpkı Lazar gibi yürüyen ölüye benzeriz. Baştan aşağıya, elimiz ve ayağımız bağlıdır. İsa’nın bize “Onu çözün, bırakın gitsin” dediğini duymayı arzularız.” “Çözün onu, serbest kalsın!”
Bazen yaramız o kadar derindir ki, birinci (ve ikinciden doksan dokuza dek her sıradaki) amacımız acının dinmesidir. Bu metin başka bir amaç öneriyor: Tanrı’nın yüceliği. Dirilmek, özgür kılınmak, bağlardan kurtulmak, umuda kavuşma… bunların hepsi, Mesih’in teselli eden ve şifa veren hizmetinin harika sonuçlardır. Ancak Müjde’yi merkez alan keder
ve gelişme sadece bizimle ilgili değildir. O’nunla ilgilidir.
İsa bu öykünün en başından beri bunu net bir şekilde ortaya koymuştur. “İsa bunu işitince, ‘Bu hastalık ölümle sonuçlanmayacak; Tanrı’nın yüceliğine, Tanrı Oğlu’nun yüceltilmesine hizmet edecek’ dedi” (Yu. 11:4). Kederimiz yüzünden ilk seferde kaçırdıysak, İsa keder yolculuğumuzun nihai amacını tekrarlıyor: “İsa ona, ‘Ben sana, ‘İman edersen Tanrı’nın yüceliğini göreceksin’ demedim mi?’ dedi” (Yu. 11:40).
Evet, “Kederimin içerisinde Mesih’in tesellisini nasıl bulabilirim?” diye sormak Kutsal Kitap’a uygundur. Ancak biz orada durmayalım. Şöyle de soralım: “Keder yolculuğumda Mesih’in tesellisini ve teşvikini ararken Baba’yı nasıl yüceltebilirim?”
Düşünün: İsa size kederinizin içerisinde nasıl, “Ölü olan, dışarı çık” diye sesleniyor? İsa size nasıl, “Çözün onu, bırakın gitsin” diyor?
Düşünün: Bugün iki keder sorusuna Kutsal Kitap’a uygun yanıtlar arayın: 1) Kederimin içerisinde Mesih’in tesellisini nasıl bulabilirim? 2) Keder yolculuğumda Mesih’in tesellisini ve teşvikini ararken Baba’yı nasıl yüceltebilirim?
Yazar: BOB KELLEMEN