Şükranla huzuruna çıkalım, O’na sevinç ilahileri yükseltelim! Çünkü RAB ulu Tanrı’dır, bütün ilahların üstünde ulu kraldır. Yerin derinlikleri O’nun elindedir, dağların dorukları da O’nun. (Mez. 95:2–4)
Annie artık okula gitmiyor, arkadaşlarıyla oynamıyor ya da on iki yaşında diğer kızların yaptığı şeylerden zevk alamıyordu. Korkudan felç olmuş bir şekilde, güvenli hissettiği tek yer olan odasında kalıyordu. Küçük
kızın annesiyle Hristiyan Danışmanlığı & Eğitim Vakfı’nda danışmanlık yapan Paul David Tripp’e gitmiş olması bile dikkate değerdi. Annie ilk seansta konuşamayacak kadar korkuyordu. Bu nedenle Tripp, kızı daha iyi tanımak için ona bir ödev verdi. Sonraki haftalarda korktuğu her şeyi yazacaktı. Annie ev ödevini yapıp getirdi. Bir kâğıdı arkalı önlü üçer sütuna ayırmış ve bütün sütunları korktuğu şeylerle doldurmuştu. Her şeyden, hatta hayatın kendisinden dahi korkuyordu.
Şaşkına dönen Tripp, ne yapacağından emin değildi. Annie’nin görebildiği tek şey neyin yanlış olduğu ya da olabileceğiydi. Yardımcı olmak için Annie’ye ve annesine basit bir ödev verdi. Her gece, o gün için şükredebileceği bir şey düşünecekti. Annie ilk gece hiçbir şey düşünemedi – ta ki bitkin düşüp “Anne, sensin. Benimle burada oturduğun için şükrediyorum” diyene kadar. Annie’nin annesi, onun hayattaki en büyük Tanrı resmiydi ve o şükran anı bir dönüm noktası olmuştu. Yavaş yavaş şükredebileceği daha çok şey görmeye başladı. Bu egzersizi aylarca her gece yapan Annie şükredecek o kadar çok şey buldu ki, yeni bir sorunla karşılaştı: Şükretmekten uyku saati geçiyordu! Annie artık etrafında korkacak şeyler aramak yerine hayatında Tanrı’yı görmeye başlamıştı. Tanrı şükranı kullanarak korkuyu onun hayatından söküp atıyordu.
Şükranla huzuruna çıkalım!
Bugünkü ayetimize tekrar bakalım. “Şükranla huzuruna çıkalım, O’na sevinç ilahileri yükseltelim!” Peki ama dünya yıkılır gibi görünürken bunu nasıl yapabiliriz? Korkacak bu kadar çok şey varken bunu nasıl yapabiliriz? 3-4. ayetler bize nedenini söylüyor: “Çünkü RAB ulu Tanrı’dır, bütün ilahların üstünde ulu kraldır. Yerin derinlikleri O’nun elindedir,
dağların dorukları da O’nun.” Tanrı uludur. Sizin durumunuza hâkim olan Kral’dır. Bulunabileceğiniz en dip yerden en yüksek yere kadar, her şey “O’nun elindedir.” Şükretmek kulağımıza fısıldayan yalanlara inanmak yerine gerçeği görmemize ve hatırlamamıza yardımcı olur.
Düşünün: 95. Mezmur’un 7-11. ayetlerinde mezmur yazarı Tanrı’nın kurtarma etkinliğinin her adımında O’nun halkının nasıl şikâyet ettiğini hatırlar. Günahlı bir dünyada iyileşme yolundaki şikâyetçiler olarak bizler de çöldeki İsrailliler gibi söylenmeye meyilliyiz. Bu da demek oluyor ki şükretmek, tırmanış demektir. Gayret ve enerji gerektirir ama hepsine değer!
Harekete Geçin: Bu hafta her günün sonunda Tanrı’ya şükrettiğiniz şeyleri yazmaya vakit ayırın. Bu listeyi eşinizle, çocuklarınızla, oda arkadaşınızla, dostunuzla paylaşarak üzerinde konuşun. Onlar ne için şükrediyor?
Yazar: ZACH SCHLEGEL