Ya RAB, ne zamana dek seni yardıma çağıracağım, Beni duymuyor musun? “Zorbalık var” diye haykırıyorum sana, ama kurtarmıyorsun! Bunca kötülüğü bana neden gösteriyorsun, nasıl hoş görürsün bunca haksızlığı? (Hab. 1:2–3)
Tomurcuklanmasa incir ağaçları, asmalar üzüm vermese, boşa gitse de zeytine verilen emek, tarlalar ürün vermese de, boşalsa da davar ağılları, sığır kalmasa da ahırlarda, ben yine RAB sayesinde sevineceğim, kurtuluşumun Tanrısı sayesinde sevinçten coşacağım. Egemen RAB gücümdür benim (Hab. 3:17–19)
Dün Tanrı’ya öfkeli olmanın, O’nu kötülükle suçlamak olduğunu gördük. O halde, sebep olmadığınız ve belirgin bir açıklaması olmayan zorluklarla yüzleştiğinizde, Tanrı haksızca, adaletsizce ve sevgisizce görünen acılara izin verdiğinde ne yapmalısınız?
Yanıt: Ağıt yakmak! Ağıt yakmak, duanızda Tanrı’ya şaşkınlığınızı, acılarınızı ve acılarınızın ortasında Tanrı’nın yaptıklarına (ya da yapmadıklarına) ilişkin korkularınızı ifade etmeyi içerir. Bugünkü metin dokunaklı bir örnektir. Babil’in İsrail’i işgalinin arifesinde Habakkuk, Tanrı’nın neden kendi halkını terbiye etmek için kendi hakimiyetiyle tanrısız bir ulusu kullandığına ilişkin dürüst şikayetlerini dile getiriyor (bkz. Hab. 1:1-4, 12-2:1).
Burada Kutsal Kitap’a dayalı ağıtların hangi unsurlarını görüyoruz?
1. Acı çekmek. Kutsal Kitap’ta ağıt yakanlar, yalnızca acı çekmekle kalmayıp Tanrı’nın açıklanan karakteriyle o anki takdiri arasındaki belirgin uyumsuzluklarla boğuşurlar.
2. Dua. İmanlılar sorularını doğrudan doğruya Tanrı’ya iletirler. Tanrı’dan uzaklaşmaz, tam tersine O’na yaklaşırlar. Tanrı hakkında değil, Tanrı’nın kendisiyle konuşurlar.
3. İman. İmanlıların ağıtları, (kusursuz olmasa da) temel imandan kaynaklanır. Mevzilerde Tanrı’ya teslim olur ve O’nun Sözü’ne sarılırlar. Aslında, en başta şikayetlerinin nedeni olan şey Tanrı’nın hakimiyetine, kudretine, bilgeliğine ve iyiliğine olan imanlarıdır! Şöyle bir düşünce yapıları vardır: “Baba, senin tamamen sevgiyle dolu ve tamamen kudretli olduğunu biliyorum ve tam da bu yüzden, şu anda sevgin ve kudretin sanki yokmuş gibi göründüğü için acı çekiyorum. Senin iyi olduğuna ikna oldum ve yine tam da bu yüzden, azarlaman ve gözle görülür uzaklığın beni şaşırtıyor. Gerçekten yardımına ihtiyacım var.”
4. Alçakgönüllülük. İmanlılar ağıtlarını hürmet ve teslimiyetle ifade ederler. Patlamazlar veya kontrolü kaybetmezler. Kendilerini alçaltarak, putperest din yazıtlarında görülen küfürlü suçlamalardan kaçınırlar. Yumruklarını sallamak yerine, yardım için feryat ederler.
5. Yenilenme. İmanlılar, mücadelelerinde belli bir sonuca ulaşırlar. Zorluklarla denenen, sınanan, olgunlaşan ve tatlılaşan bir imandır bu. Habakkuk’un 3:17-19’da vardığı sonuç, peygamberlerin perişan durumuna rağmen (Yar. 50:20; Rom. 8:28’de görüldüğü gibi), Rab’bin kendisinde ya- şanan muazzam, sevinçle dolu ve gelişen bir imanı ifade etmektedir.
Ağıt Yakmak
Sizi öfkeyle ayartan denemelerde yalnız değilsiniz. İçinde bulunduğunuz koşullar ya da haliniz ne olursa olsun, Tanrı sizi kendisiyle konuşmaya davet ediyor. Bu nedenle, ağıt yakmayı öğrenin. Koşullarınız zor olduğu ya da bir şey sizi öfkeyle kışkırttığı zaman derhal duayla Tanrı’ya yaklaşın.
Düşünün: Zorluklarda Tanrı’ya mı dönersiniz, yoksa O’ndan uzaklaşır mısınız?
Düşünün: Habakkuk’u bir kerede baştan sona okuyun ve içindeki beş ağıt unsurunu dikkate alın. Daha çok çalışma, okuma ya da düşünme için Ağıtlar kitabına ya da 13. Mezmur gibi bir ağıda bakın. Eyüp’ün son kısımları, Ağıtlar, Habakkuk ve 13. Mezmur’un hepsi olgunlaşan imanı yansıtır.
Harekete Geçin: Tanrı’ya dürüstlüğü, imanı ve alçakgönüllülüğü örnekleyen bir ağıt yazın.
Yazar: ROBERT D. JONES