Bilge kişi korktuğu için kötülükten uzaklaşır; akılsızsa büyüklük taslayıp kendine güvenir. Çabuk öfkelenen ahmakça davranır; düzenbazdan herkes nefret eder. (Özd. 14:16–17)
Geç öfkelenen akıllıdır; çabuk sinirlenen ahmaklığını gösterir. Huzurlu yürek bedenin yaşam kaynağıdır; hırs ise insanı için için yer bitirir. (Özd. 14:29–30)
Ayna bizim iyi ya da kötü neye benzediğimizi gösterir. Gördüklerimiz- den hoşlanmayabiliriz ama kendimizi geliştirmek için çoğunlukla bizi motive eder. (Bu sabah bunu yazarken saç tıraşına cidden ihtiyacım olduğunu gördüm.)
Öfkeli bir kişi neye benzer?
Süleyman’ın Özdeyişleri 14’teki ayetlerimiz bazı oldukça rahatsız edici tasvirler sunmaktadır.
1. Öfkemizi saçtığımızda Tanrı bizi çabuk öfkelenen, büyüklük taslayan insanlar olarak nitelendirir. Kendimizi saf bir şekilde cüretli ve kendinden emin hissedebiliriz ama sabırsız, fevri ve pervasız davranışımız tam tersini ortaya koyar, bizi ruhsal ve bazen de fiziksel tehlikeye atar.
2. Öfkeli insanlar ahmaktır. Süleyman’ın Özdeyişleri kitabındaki bir ahmağın şen bir soytarı olduğunu sanmayın. Bu kişi Tanrı’yı sayar birisi değildir. Davranışı kahkaha değil, acıma uyandırır. İnsanlar ondan nefret eder ve Tanrı’nın yargısı altındadır.
Buradaki açıklamaların bize uyduğunu gönüllü olarak kabul ettiğimizde, bu ayetler bizi kendimize getirmelidir. Rastgele ya da sürekli olarak ortaya çıkan öfke patlamalarımızın ortasında Rab bizi çabuk öfkelenen, büyüklük taslayan ahmaklar olarak nitelendiriyor. Ancak bunları gönüllü olarak kabul ettiğimizde, günahımızı ciddiye alarak Tanrı’dan korkan ve kötülükten sakınan bilge insanlar olmamız daha muhtemeldir. Bizim kendi günahımızı görme şeklimiz, Tanrı’nın görme şekliyle aynı olmalıdır.
3. Ahmak ahmakça hareket eder. Ahmaklar Tanrı’nın gerçeğini alay ve nefretle karşılar (bkz. Özd. 1:22, 29); iftira yayar (bkz. 10:18); kötülükten zevk alır (bkz. 10:23); kendi görüşlerini söyleyip ahmaklıklarını ilan eder (bkz. 12:23; 15:2; 18:2); annelerine ve babalarına keder, yıkım ve ıstırap çektirir (bkz. 10:1; 15:20; 17:21, 25; 19:13); ilişkilerde çekişme yaratır (bkz. 18:6); yararlı hiçbir şey yapamaz (bkz. 26:6-12); öfkelerini dizginlemeden patlatır (bkz. 29:9, 11) ve çok sayıda günah işlerler (bkz. 29:22).
4. Öfke bedeni etkiler. Kutsal Kitap öfke/sabırsızlıkla fiziksel etki yaratan psikosomatik sorunlar arasında bir bağlantı kurar. Tıbbi araştırmalar öfkeyle yüksek tansiyon, baş ağrıları ve bağırsak belirtileri arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor (doktorunuza bu konuyu nasıl değerlendirdiğini sorun). Öfkeyi alt etmeyi ve barış içinde yaşamayı öğrenmek hem ruhunuzun hem de bedeninizin sağlığını tazeleyebilir.
Bu dört tanıma uyan insanları düşünürken, bu kötülükleri sahiplenen, tövbe eden ve değiştirme sürecinde olan insanları da düşünebiliyorum. Ben onlardan biriydim.
Özdenetime Başvurmak
Peki ya siz? Öfkenizi Tanrı’nın gördüğü gibi görüyor musunuz? Çabuk öfkelenen ve büyüklük taslayan bir ahmak mısınız? Sabırsız, fevri ve pervasız mısınız? Bağırıp çağırır, kapıları vurur, eşyaları fırlatır mısınız? İğneleyici, alaycı ve keskin yorumlar yapar mısınız? Yoksa Rab’bin yardımını dileyip Ruh’un gücüyle özdenetime mi başvurursunuz?
Ahmaklar, İsa’ya iman yoluyla bilge insanlara dönüştükleri zaman Tanrı’ya övgüler olsun.
Düşünün: Süleyman’ın Özdeyişleri öfkeyle ve özellikle açığa vurulan öfkeyle ilgili zengin tasvirler içerir. Şu canlı metinleri düşünün: 12:18; 15:1, 18; 16:32; 19:11, 19; 22:24-25. Bunların bazıları hayal gücünüzü etkisi altına alsın, derinleşen tövbe ve imanla size rehberlik etsin.
Harekete Geçin: Öfkenizi açığa vurmak için ayartıldığınızda, Süleyman’ın Özdeyişleri 14’ün aynasına bakın, öfkeniz kabarmadan ve yüreğinize hâkim olmadan önce dua edin ve sizi gözetecek, hesap vermeniz gerecek kişiler bulun. Bu savaşı tek başınıza yürütmeyin!
Yazar: ROBERT D. JONES