“O büyümeli, bense küçülmeliyim.” (Yuhanna 3:30)
Eğer bir kişinin yaşamında bir gereklilik haline gelirseniz, Tanrı’nın isteğinin sınırları dışında olursunuz. Bir hizmetkâr olarak öncelikli sorumluluğunuz “güveyin dostu” (3:29) olmaktır. İsa Mesih’in iddialarını kavramaya başlamış birini görürseniz etkinizin doğru yönde kullanılmakta olduğunu bilirsiniz. Ve aynı kişiye zor ve acı verici bir mücadelenin içinde rastlarsanız engel olmaya çalışmayın. Ne yeryüzünde ne de yer altında hiçbir güç onu İsa Mesih’ten ayıramayacak duruma gelene kadar bu zorlukların on kat daha güçle artması için dua edin. Her seferinde kişilerin hayatlarında amatör tanrılar olmaya çalışıyoruz. Kişinin hayatına dalıp Tanrı’nın isteğine engel olarak ve “bu adamcağız bu zorluğu çekmemeli” diyerek gerçek birer amatör tanrı oluyoruz. Güveyin dostları olmak yerine şefkatimizle engel oluştururuz. Bir gün o kişi bize, “sen bir hırsızsın; İsa’yı izleme arzumu çaldın ve senin yüzünden O’nun gözünden düştüm” diyebilir.
Bir kişinin başına gelen kötü şeylere sevinmemeye dikkat edin, ama her zaman doğru olanla sevinin. “…güveyin …dostu onun sesini işitince çok sevinir. İşte benim sevincim böylece tamamlandı. O büyümeli, bense küçülmeliyim” (Yuhanna 3:29-30). Bu sözler üzüntüyle değil, sevinçle söylenmiş sözlerdir – en sonunda Güveyi görebildiler! Ve Yuhanna bunun kendi sevinci olduğunu söylüyor. Bu sözler kenara çekilmeyi, hizmetkârın işinin tamamlanmasını simgeliyor.
Güveyin sesini bir kişinin hayatında işitene kadar tüm varlığınızla, gayretle dinleyin. Ve hiçbir yıkım, zorluk veya hastalık düşüncesine izin vermeyin. O’nun sesinin işitilmiş olması üzerine tanrısal bir sevinçle sevinin. İsa Mesih’in bir hayatı kurtarmadan önce onu darmadağın etmesini sık sık görebilirsiniz (bkz. Matta 10:34).
Yazar: OSWALD CHAMBERS
Bu makaleyi sesli olarak buradan dinleyebilirsiniz.