Beyazlara Bürünmüş Olarak Yürüyor Muyuz?

281 kez okundu.

”Mesih nasıl ölümden dirildiyse, biz de yeni bir yaşam sürmek üzere… O’nunla birlikte ölüme gömüldük.” (Romalılar 6:4)

Ak kefenler içindeki bir cenaze törenini, yani eski yaşamın gömülmesini, yaşamadan tam bir kutsallaştırılmayı hiç kimse deneyim edemez. Bu son derece önemli değişim ölüm sayesinde gerçekleşmezse, kutsallaştırma inanılması güç bir hayalden öteye gidemeyecektir. Diriliş, “ak kefenler içindeki bir cenaze töreni”, yani tek bir dirilişi olan bir ölümle –İsa Mesih’in yaşamına diriliş– olmalıdır. Böyle bir yaşamı hiçbir şey yenilgiye uğratamaz. Bu yaşamda Tanrı’yla birlik yalnızca tek bir amaç uğruna vardır – bu da O’nun tanığı olmaktır.

Gerçekten de son günlerinizin yaklaştığının farkında mısınız? Son günlerinizi sık sık düşündünüz mü? Hiç kimse cenazesine heyecanlı bir ruh haliyle gitmez, ölüyken ne cenazenize gidebilirsiniz ne de heyecan duyabilirsiniz. Ölüm, varlığı sona erdirmek demektir. Tanrı’yla uzlaşmalısınız ve şu ana kadar sürdürdüğünüz gibi gayretle uğraşıp didinen türde bir Hıristiyan olmaktan vazgeçmelisiniz. Mezardan kaçıyor ve ölmeyi sürekli olarak reddediyoruz. Ölüm uğraşıp didinmekle olmaz, ölüme teslim olmalısınız. Ölmek – “O’nun ölümüne vaftiz edilmek”tir (Ro­malılar 6:3).

“Ak kefenler içinde bembeyaz bir cenaze töreniniz” oldu mu, yoksa gerçekleşme olasılığı olmayan bir şekilde kendinizi mi kandırıyorsunuz? Hayatınızda son gününüz olarak işaretlediğiniz bir nokta oldu mu? Hayatınızda geriye dönüp alçakgönüllülükle ve karşı konulmaz bir minnettarlıkla hatırlayıp dürüstçe “Evet, o zaman, ‘ak kefenler içindeki cenaze törenimde’ Tanrı’yla bir anlaşma yaptım” dediğiniz bir yer ve mekân var mı?

“Tanrı’nın isteği şudur: Kutsal olmanız…” (1.Selanikliler 4:3). Tanrı’nın isteğinin gerçekte bu olduğunu anladığınız an, bunlara doğal bir yanıt olarak kutsallaştırılma sürecine gireceksiniz. Şimdi bu “cenaze törenini” deneyim etmek ister misiniz? Bugünün yeryüzündeki son gününüz olduğu ile ilgili olarak O’nunla aynı fikirde misiniz? Anlaşma zamanı tamamen size bağlı.

Yazar: OSWALD CHAMBERS

Bu makaleyi sesli olarak buradan dinleyebilirsiniz.