Böylece Mesih İsa’ya ait olanlara artık hiçbir mahkûmiyet yoktur. (Rom. 8:1)
Pornoyla uğraşanlar tökezledikten sonra, suçluluk ve utancın yanı sıra mahkûmiyet sesleriyle boğuşurlar.
•“Aynı tuzağa düştüğüm için ne kadar aptalım.”
• “Böyle devam ediyorsam, nasıl Hristiyan olabilirim veya “Tanrı beni nasıl hâlâ sevebilir?”
• “Kimseye bir iyiliğim dokunmayacak.”
•Tanrı’ya falan dönmeye zahmet etme. Çünkü gerçekten çok kötüsün.
• “Yine buna teslim olduktan sonra Tanrı seni bağışlayacak mı sence? Hiç şansın yok.”
• [Bekârlarsa] “Hiçbir erkek/kadın benimle evlenmek istemez.”
• [Evlilerse] “Karım/kocam benden nefret edecek.”
Bu seslerden bazıları size tanıdık geliyor mu? Pornografiyle uğraşan bir kişinin kendini mahkûm etmesi yaygın bir şeydir. Yeniden günah işledikten sonra kendinizi paylamak çok kolaydır. Aslında Tanrı’nın bağışlayıcı lütfunun sizin akılsızlığınız için yeterli olduğuna inanmaktansa, kendinizi aşağılamak daha kolaydır.
Kendinizle her gün nasıl bir konuşma yapıyorsunuz? Biraz durun ve içinizde yükselen sesleri dinleyin. Söylediğiniz şeyler ya size yardımcı olur ya da bu sorunla savaşta gücünüzü zedeler. Günahlı benliğiniz sizi mahkûm etmek için her fırsattan yararlanır. “Seni aptal! Budala! Yine yaptın! Sen kendine nasıl imanlı diyorsun? Mesih’in seni sevdiğine nasıl inanabiliyorsun? Senin için özgürlük yok. Sen değersizsin. Vazgeçip tekrar yap bari.” Benlik hayatınızı mahveder ve sizi günahınızda kapana kıstırır. Ancak Ruh’un isteği benliğe karşıdır ve onunla savaş halindedir (Gal. 5:17). Ruh’un isteği Mesih’in sevgisini yakından bilmeniz (Rom. 8:31-39), O’nun çocuklarından biri ilan edilmeniz (Gal. 4:1-6), Mesih’e güvenenlerin kavuştuğu bağışlama ve özgürlüğü yaşamanızdır (Luk. 5:17-26; 7:36- 50; Gal. 5:1).
Mahkumiyet, sizi bir yere götürmez
Kendinizi mahkûm eden konuşmalar boştur ve sizi hiçbir yere götürmez. Kendinizi mahkûm etme alışkanlığından tövbe edin. Sesler tekrar hortlarsa, onları duymazdan gelin (Özd. 1:20-21, 33). Sizin için canını veren günahsız Mesih’in sesini dinleyin. Tanrı çok daha yüksek sesle şöyle diyor: “Sen benim Oğlum’la bir olduğun için sana karşı mahkûmiyet yok.”
Kendimizi mahkûm eden sözleri reddedip Tanrı’nın sesini açmalıyız: “Seni seviyorum. Sen benimsin, Oğlum’un değerli kanıyla satın alındın. Günah işlediğin zaman kendini mahkûm etme. Günahından dön ve bana gel; seni bağışlarım. Oğlum’a güvenenler için artık hiçbir mahkûmiyet yoktur.”
Düşünün: Tökezleyip de pornografiye baktıktan sonra ne yapıyorsunuz? Planınız nedir? Sıklıkla yaptıklarınız arasında size yardımı dokunmayan şeyler/yöntemler nelerdir? Bunların yerine ne yapmalısınız?
Düşünün: Kendinize zarar veren ne tür içsel konuşmalarla mücadele ediyorsunuz?
Harekete Geçin: Kendinize söylediğiniz bazı mahkûm edici şeyleri bir kağıda yazın. Bunlara bakın, bunlardan tövbe edin, bunlar için dua edin ve Tanrı’ya ait olanlara karşı hiçbir mahkûmiyet olmadığı gerçeğinde zevk bulun.
Yazar: DEEPAK REJU