“İyi ağaç kötü meyve, kötü ağaç da iyi meyve vermez. İyi insan yüreğindeki iyilik hazinesinden iyilik, kötü insan içindeki kötülük hazinesinden kötülük çıkarır. İnsanın ağzı, yüreğinden taşanı söyler.” (Luk. 6:43, 45)
Sizi motive eden şey nedir? Sizi ne gayrete getirir? İsa, Luka 6’da bir bitki uzmanına dönüşerek ağaçlar ve meyveler hakkında kapsamlı bir konuşma yapıyor. Amacı bize bitkiler ve sebzeler hakkında bir ders vermek değil, neyi neden yaptığımızı öğretmektir. Her gün yaptığınız şeyleri tanımlayan hedefler ve arzular nelerdir?
İsa bize üç şey öğretiyor. Birincisi, her ağaç meyvesinden tanınır. Bahçenizde ekili ağaç türlerini nasıl bilirsiniz? Meyvelerinden! Lezzetli elmalarla dolu bir ağaca baktığınızda “Bu elma ağacı!” dersiniz. İyi ağaçlar kötü meyve vermez ve kötü ağaçlar da iyi meyve vermez. Çalılardan incir, dikenlerden üzüm toplayamazsınız (Luk. 6:44). Ağacı tanımanın kuralı budur. Bir ağacı, meyvesinden tanırsınız. Yaşamınız için de bu geçerlidir. Verdiğiniz meyveden sizin hakkınızda çok şey öğreniriz.
Meyve terimi neyi temsil ediyor? Bu metinde meyve, söylediğiniz şeyleri temsil ediyor. Ama meyve yüreğinizden akan her şeydir. Sözleriniz, düşünceleriniz, eylemleriniz, duygularınız, planlarınız, hayallerinizdir.
İkincisi, ağaç meyveyi belirler. İyi ağaçlar iyi meyve verir; kötü ağaçlar kötü meyve verir. Ağacın doğasıyla, verdiği meyvenin kalitesi arasında bir ilişki vardır. Sizin de nasıl bir yaşam sürdüğünüzü belirleyen karakterinizdir.
Eğer yüreğinizde iyilik biriktirdiyseniz, iyilik akacaktır
Üçüncüsü, yüreğiniz yaşamınızı belirler. İsa yaşamınızın yüreğinizden kaynaklandığını söylüyor. Eğer yüreğinizde iyilik biriktirdiyseniz, iyilik akacaktır. Eğer kötülük biriktirdiyseniz, kötülük akacaktır. Bir şey söyledikten sonra şöyle düşündüğünüz oldu mu: “Öyle demek istememiştim” ya da “Bu nereden çıktı”? Söylediğiniz şey yok yere ortaya çıkmadı. Bizzat sizin yüreğinizden çıktı!
Bu neden önemli? Pornografiyle mücadele ederken sık sık yüreğinizi değil, bunun yerine hayatınızın meyvesini hedef alma ayartısına kapılırsınız. Hayat şartlarınızı düzene sokmakla boğuşursunuz. Örneğin interneti kısıtlayan programlar yükler, günlük programınızı değiştirir, gözlerinize hâkim olmaya çalışır ve yaşadığınız durumu dikkatlice düşünürsünüz.
Bunlar önemli olmakla birlikte, yaptıklarınızı neden yaptığınızı tanımlamazlar. Sizi neyin harekete geçirdiğini keşfetmek için yüreğinizin içine bakmalısınız.
Yüreğinizde neler oluyor? Açgözlü ve pervasız bir zevk arayışı mı var? Dindar yaşam tarzınızın sıkıcılığını porno mu gideriyor? Macera mı arıyorsunuz? Size bir erkek ya da kız arkadaş vermediği için Tanrı’ya kızgın mısınız? Cinsel ihtiyaçlarınızı gidermeniz için size bir yol açmadığı için Tanrı’ya kırgın mısınız? Onay ya da teselli mi arıyorsunuz? Hayatınızdaki stresten, acıdan ya da hayal kırıklığından bir çıkış yolu mu arıyorsunuz? Bunların hiçbiri size uymuyorsa, sizi harekete geçiren nedir?
Düşünün: Sözleriniz, düşünceleriniz ve eylemleriniz yüreğiniz hakkında neyi açığa vuruyor? Yüreğiniz sağlıklı mı, yoksa hasta mı?
Düşünün: Size sevinç veren şey nedir? Sabahları size gözlerinizi açtıran şey nedir? Umudu nerede buluyorsunuz? Bu sorulara verdiğiniz yanıtlar size yüreğiniz hakkında çok şey söyler.
Harekete Geçin: Bilge, olgun bir Hristiyan arkadaş ya da pastör bularak yüreğinizin derin amaçlarını ortaya çıkarmanıza yardımcı olmasını isteyin (Özd. 20:5).
Yazar: DEEPAK REJU