Aranızdaki kavgaların, çekişmelerin kaynağı nedir? Bedeninizin üyelerinde savaşan tutkularınız değil mi? Bir şey arzu ediyor, elde edemeyince adam öldürüyorsunuz. Kıskanıyorsunuz, isteğinize erişemeyince çekişip kavga ediyorsunuz. Elde edemiyorsunuz, çünkü Tanrı’dan dilemiyorsunuz. (Yak. 4:1–2)
Öfke ve çatışma yaratan günahlı tutkularımızı daha derinlemesine incelemek için Yakup 4’ün ilk iki ayetine dönüyoruz. Dün gördüğümüz gibi, istediğimizi elde edemeyince öfkeleniyoruz.
Bir arzunun günahlı olabileceği iki yol var. Yasak bir şeyi, yani başka birisine ait olan bir şeyi isteyebiliriz. Arzuların zehirli olabileceği bir diğer yolsa, iyi bir şeyi çok fazla istemektir. Bunlara ölçüsüz ya da baskıcı arzular veya talepler diyebiliriz. Güçlü bir şekilde arzuladığımız kabullenmeyi, onayı, takdiri, sevgiyi, hayranlığı ve benzeri şeyleri almadığımızda öfke oluşur.
Yakup’un okurları ne istiyordu? Metin bize söylemediği halde, bunun yasak bir şey olmadığını biliyoruz çünkü Yakup, Tanrı’dan diledikleri takdirde alabilecekleri olasılığını vaat ediyor. (Bunu 15. günde keşfedeceğiz.) Tanrı’nın kendi halkına kötü şeyler vermediğini biliyoruz (bkz. Mat. 7:9-11). Bazı yazarlar, Yakup’un okurlarının para istediklerini öne sürmektedir. Bu bizim vurguladığımız şeye uymaktadır çünkü para iyi bir şeydir. Her türlü kötülüğün bir kökü para değil, para sevgisidir (bkz. 1.Ti. 6:10).
İyi bir şeye (başka birisinin televizyonuna değil de kabullenmeye ya da paraya) olan arzunun ölçüsüz bir hale geldiğine nasıl karar verirsiniz? İyi arzular ne zaman kötü efendilere dönüşür?
Bunu bilmenize yardımcı olabilecek üç test vardır;
1. Arzunuz sizi yiyip bitiriyor mu? Arzunuzu takıntı yapıyor musunuz? Bütün gün bunun üzerinde düşünüyor musunuz? “Keşke patronum…” “Keşke eşim…”
2.Ona sahip olmak için günah işliyor musunuz? Hileye, düzene ya da yalana başvuruyor musunuz? Talebinizi yerine getirmesi için birisine baskı yapıyor, onu bıktırıyor ya da suçluyor musunuz?
3.Elde edemeyince günah işliyor musunuz? Size istediğinizi vermeyen kişiden uzaklaşıyor musunuz? Bu durum, insanların işlerini, kiliselerini ve evliliklerini neden terk ettiklerini açıklar. Yoksa o kişiye saldırıyor musunuz? Bu durum, insanların neden tartıştıklarını, iftira attıklarını, dedikoduya ya da şiddete başvurduklarını açıklar. Nitekim buna aile içi şiddet de dahildir.
Eşim ve ben, bu testleri kullanarak öfke sorunumuzla mücadelede ilerleme kaydettik. Hatta “Talepkâr Bir Yüreğin Korosu” diye bir şarkı da yazdık (gelecek yıl Grammy ödüllerinde canlı performansımı seyredin):
İstediğim şeyi istediğim anda istiyorum; İstediğim anda, orada olsa iyi olur.
Düşünün: Şu kavrayışı düşünün: “Yakup arzularımızı inceleme- miz için bizi teşvik ediyor çünkü öfkemizi anlamanın tek yolu budur. Her öfkeli duygunun, sözün ya da eylemin kökünde arzu yatar.”1 Hangi arzular öfkenizle bağlantılıdır? Elde edemediğiniz bir isteğiniz var mı? Kabullenme, onay, takdir, ilgi, hayranlık ya da başka bir şey?
Harekete Geçin: İyi şeylere yönelik arzularınızın gasp edilerek ölçüsüz taleplere ve sizi yöneten efendilere dönüşüp dönüşmedi- ğini saptamak için yukarıdaki üç testi kullanın. Bir itiraf eylemi olarak ölçüsüz arzularınızı sayfanın kenarına sıralayın. Ardın- dan bağışlayıcı ve güçlendirici lütfu için yeniden Rab’be dönün.
Yazar: ROBERT D. JONES