Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kaldı. İnsanlar İsa Mesih’te olan kurtuluşla, Tanrı’nın lütfuyla, karşılıksız olarak aklanırlar. Tanrı Mesih’i, kanıyla günahları bağışlatan ve imanla benimsenen kurban olarak sundu. Böylece adaletini gösterdi. Çünkü sabredip daha önce işlenmiş günahları cezasız bıraktı. Bunu, adil kalmak ve İsa’ya iman edeni aklamak için şimdiki zamanda kendi adaletini göstermek amacıyla yaptı. (Rom. 3:23–26)
7. günde Elçi Pavlus her insanı, hem Yahudileri hem de Grekleri, hem sizi hem de beni Tanrı’nın huzurunda suçlu olduğu ve O’nun haklı gaza- bını hak ettiği konusunda suçlu çıkarmıştı (bkz. Rom. 1:18-3:20). Ancak bu bir sorun yaratıyor: Tanrı bizim günahımıza karşı olan haklı öfkesini devam ettirip bizi kendi halkı olarak tutkuyla nasıl sevebilir?
O’nun yanıtı: İsa’nın çarmıhı! Romalılar 3:23-26 ayetleri üzerinde ya- pacağımız gözlem sonucunda, şu altı şey bizi aydınlatabilir:1
Öncelikle, günahınızın cezalandırılması gerekir. Tanrı suçluları haklı olarak cezalandırmaksızın adaletini devam ettiremez. “Günah işleyen can ölecek” (Hez. 18:4).
İkinci olarak, Tanrı günahınızın karşılığında bir kan kurbanı istemiş- tir. Eski Antlaşma, İsrailliler’in günahlarının bedelini ödemek için bir hayvan kurban edilmesini talep ediyordu. Yeni Antlaşma’da, bizim yeri- mize geçen Mesih “dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu” olmuştur (Yu. 1:29).
Üçüncü olarak Mesih’in ölümü, Tanrı’nın size karşı olan gazabını yeri- nize geçen Mesih’in üzerine döküp tatmin eden, kefaret sağlayan (Kutsal Kitap bilginlerinin buna “gazap yatıştırma” dediği) bir kurbandı. O sizin yerinize öldü.
Sonuç olarak, adil bir şekilde “aklandınız”, yani Tanrı’nın gözünde doğru ilan edildiniz.
Tanrı bunların hepsini (“Tanrı Mesih’i günahları bağışlatan bir kur- ban olarak sundu”) lütfunu sergilemek için yaptı (“İnsanlar… Tanrı’nın lütfuyla… aklanır). Tanrı bizim hak ettiğimizin tam tersini bize vererek mükemmel doğruluğunu gösterdi. Tanrı’nın gazabı ve Tanrı’nın sevgisi çarmıhta muhteşem bir şekilde buluştu!
Son olarak, “İsa’ya iman” sayesinde, yani sadece Rab ve Kurtarıcı ola- rak İsa Mesih’e güvenininiz aracılığıyla bu doğruluk sizin olur. “Oğul’a iman edenin sonsuz yaşamı vardır” (Yu. 3:36).
Bütün bunların sizin öfkenizle ne ilgisi var? Çok ilgisi var. Sizin hak ettiğiniz ilahi darbeyi lütufkâr şekilde kendi üzerine alan Mesih’e bakın. Sizin hak ettiğiniz gazabı bertaraf ettiği için O’na şükredin. İsa’nın merha- metli kurbanı yüreğinizi yumuşatsın ve size suç işleyenlere karşı merha- metle doldursun. Öfkenizi yenmek size değil, Mesih’e bağlıdır.
Düşünün: Sizin adınıza öldüğü için Mesih’e minnettar mısınız? Şükrediyor musunuz? Öfke insanın gözünü kör eder, Mesih’in kur- banını gözden kaçırıp lütfunu unutmanıza sebep olur. Müjde’yi tekrar hayatınızın odak noktası yapın. Mesih’in doğruluğu iman yoluyla sizindir. Sizin için ne güzel bir haber!
Düşünün: Petrus ilk mektubunda Mesih’in ölümü hakkında çok çarpıcı açıklamalar yapıyor. İsa’nın günahlarınız için bağışlatan ölümünün size nasıl yaşam, umut, doğruluk ve sevinç verdiğini görmek için 1. Petrus 1:18-19; 2:24 ve 3.18 (ve içinde bulundukları bağlamlar) üzerinde düşünün.
Harekete Geçin: Müjde’yi ezgilere dökün! Mesih, çarmıh ve kur- tuluş hakkında harika ezgiler bulmak için bir ilahi kitabı seçin (ya da internette araştırın). Pastörlerinizden ya da tapınma önderle- rinizden Müjde merkezli tavsiyeler isteyebilirsiniz. Ben İngiliz- ce olarak size “And Can It Be?”, “When I Survey the Wondrous Cross”, “Before the Throne of God Above”, “Man of Sorrows” ve “Rock of Ages” ilahilerini öneririm.