Tanrı Oğlu İsa gökleri aşan büyük başkâhinimiz olduğu için açıkça benimsediğimiz inanca sımsıkı sarılalım. Çünkü başkâhinimiz zayıflıklarımızda bize yakınlık duyamayan biri değildir; tersine, her alanda bizim gibi denenmiş, ama günah işlememiştir. Onun için Tanrı’nın lütuf tahtına cesaretle yaklaşalım; öyle ki, yardım gereksindiğimizde merhamet görelim ve lütuf bulalım. (İbr. 4:14–16)
İkinci günümüzde Tanrı’nın bizi öfkeliysek dahi kendisine yaklaşma- mız için çağırdığını gördük. Ancak Tanrı’ya nasıl döneriz? Ayrıca bunu yaptığımızda ne alacağız?
Bugünkü metin yanıtları veriyor. Tanrı’ya İsa Mesih aracılığıyla yak- laşırız. İsa’nın kendisi Tanrı olduğundan dolayı, öfkeyle uğraşınızda size yardımcı olmak için sınırsız gücü vardır.
Bu İsa, Tanrı’nın kendisiyle aramızda aracılık etmesi için atadığı Yüce Başkâhinimiz’dir. Bu Başkâhin insan yapımı bir tapınağa değil, günahla- rımıza karşılık tamamen yeterli olan kurbanı sunmak için ilk ve son kez doğrudan Tanrı’nın huzuruna çıkmıştır (14. ayetin bir diğer çevirisiyle, gökleri aşmıştır). Sizin öfkeniz kabarsa dahi, Tanrı’yla ilişkinizin İsa’nın ölümü ve dirilişi sayesinde sonsuza dek güvencede olduğundan hiçbir kuşku duymamalısınız. Üstelik yine aynı İsa, her yönden bize benzediği (bkz. İbr. 2:17) ve her yönden bizim gibi denendiği için bize yakınlık gös- terebilir.
15. ayetteki iki olumsuz fiile dikkat ettiniz mi: “duyamayan” ve “değil- dir”? Bu cümle yapısı güçlü bir beyanda bulunuyor. Eğer siz beni evinize davet etseydiniz ve ben de, “Geleceğim” deseydim, geleceğime dair epeyce güven duyardınız. Ama “Maalesef gelemem hiç mümkün değil” desey- dim, güveniniz uçup giderdi.
Bu nokta müthiştir: İsa’nın size yakınlık duymaması mümkün değil- dir. Acınızı hissetmemesi mümkün değildir. Bizim gibi O da açlığı ve yor- gunluğu tanımıştır. (Şiddetli bir fırtına sırasında küçük bir balıkçı tekne-
sinde kim uykuya dalabilir?) Yoksullukla, evsizlikle ve zaman sınırlarıyla yüzleşmiştir. Hem düşmanları hem de ailesi ve dostları tarafından yanlış anlaşılmaya, reddedilmeye ve ihanete maruz kalmıştır.
Yine de İsa, öfke konusunda kışkırtılmış ve korkunç günahlara maruz kalmış olduğu halde, asla günah işlememiştir. Asla vazgeçmemiş, pes et- memiş ve boyun eğmemiştir. O’nun duyduğu günahsız yakınlık, sizin öf- keye yönelik ayartılarınızı hissettiği ve bunlara karşı koymanıza yardımcı olabileceği anlamına gelir.
Bugünkü metin, Kurtarıcı-Kâhin’e dua yoluyla yaklaşmanız için doğ- rudan bir davetle son bulur. Peki bunu yaptığınızda ne bulacaksınız? Her gün fena halde ihtiyaç duyduğunuz iki imkânı bulacaksınız. Merhamete, yani bütün öfkeli düşüncelerinizi ve sözlerinizi bağışlayacak olan affedici lütfa kavuşacaksınız. Ayrıca muhtaç olduğunuz anda size yardımcı ola- cak lütfa, yani öfke döngüsünü kırmanızı ve Tanrı’yı hoşnut eden yeni bir döngüyü kuşanmanızı mümkün kılacak lütfa kavuşacaksınız.
Daha ne bekliyorsunuz? Haydi şimdi yaklaşın.
Düşünün: Öfkeli olduğunuz zaman, yardım gereksindiğinizde İsa sayesinde “Tanrı’nın lütuf tahtına cesaretle yaklaşacak” mı- sınız?
Düşünün: İbraniler mektubu, Mesih’in başkâhinlik hizmetine parlak bir ışık tutar. İbraniler’de İsa’yla ilgili olan diğer tasvir- leri inceleyin: İbraniler 1:1-4; 2:5-10 ve 3:1-6. O’nun güçlü ve ışık saçan Tanrılığından, bize benzeyen ve yakınlık duyan insanlı- ğından, size bugün ihtiyacınız olan hem bağışlayıcı hem de güç- lendirici lütfunu sunmasını sağlayan ölümünden ve dirilişinde zevk bulun.
Harekete Geçin: İbraniler 4:16’yı ezberleyin. Öfkeye doğru ayar- tıldığınızda ya da öfkeyle patladığınızda, Rab’bin bağışlayıcı ve güçlendirici lütfunu dileyin.