Huysuz kişi çekişme yaratır; sabırlı kişi kavgayı yatıştırır. (Özd. 15:18)
Sağduyulu kişi sabırlıdır; kusurları hoş görmesi ona onur kazandırır. (Özd. 19:11)
“Sabır kadında az bulunan, erkekte hiç bulunmayan bir erdemdir. Ya- pabiliyorsanız, ona sahip olun.” Bu bariz cinsiyetçi deyişte gerçeklik payı olsa da, Kutsal Kitap cinsiyet açısından eşit bir yargı ve umut sağlar. Sabır- sızlık günahını bütün insanlara atfeder ama Galatyalılar 5:22’de, Ruh’un izinden giden her Hristiyan erkek ve kadının, Ruh’un ürünü olan sabrı gösterebileceğini vaat eder.
Bugün okuduğumuz Süleyman’ın Özdeyişleri’ndeki ayetler, öfkemizi sıyırıp atmanın ve sabrı kuşanmanın değerini ortaya koymaktadır.
Süleyman’ın Özdeyişleri 15:18 bilgece bir gözlem yapıyor: Öfkeye kapıl- dığınızda, başkalarının öfkesini kışkırtırsınız. Onların öfkesi sizin öfke- nize davetiye çıkarır ve bir döngü başlar. Sakinlik yatıştırır; çatışma kızış- tırır. Artık kavgayı kimin başlattığının bir önemi yoktur çünkü iki taraf da kazanarak bitirmeye çalışmaktadır.
Bununla birlikte aynı ayet, bize farklı bir bakış açısı sunuyor: Sabırlı karşılıklar vermek, yani “öfkelenmekte yavaş olmak” kavgayı yatıştırabi- lir. Sabır, gerilim dolu bir durumun kontağını devre dışı bırakıp gerginliği azaltır. Oradan uzaklaşmak, ona kadar (ya da iki yüze kadar) saymak veya başınızı on saniye derin dondurucuda tutmak yardımcı olabilir ama Kut- sal Ruh’tan hemen yardım istemek daha iyidir.
İkinci ayetimiz bizi daha da ileri götürüyor. Mesih’e yaraşır bir bilgelik bizi sabırlı kılar ve sabırlı insanlar bağışlayıcı insanlardır. Bilge ve sabırlı insanlar, sinirlenmek yerine başkalarının günahlarını hoş görürler.1
Günahı hoş görmek ne demektir? İbranice fiil, bir hareket içerir ve bir şeyi es geçmek ya da üzerinden atlamak anlamına gelir. Bu bağlamda, bağışlama anlamını taşımaktadır (ayrıca bkz. 2.Sa. 12:13; Mik. 7:18). Ben Ruh’un bilgeliğinin izinden giderken, sizin kusurlarınıza sabırla katlanı- yorumdur. Mesih’in benim kusurlarıma yaptığı gibi davranıyor, onları es geçiyor, üzerlerinden atlıyorumdur (bkz. Mez. 103:12). Onları hatırlama- mayı seçiyorumdur.2
Dahası, Süleyman’ın Özdeyişleri 19:11 bize günahları hoş görmenin yüce bir lütuf eylemi olduğunu söylüyor. Kendi günahlarımızı örtmek kötü bir eylem olduğu halde (bkz. Özd. 28:13), Tanrı’nın birisinin günah- larını hoş görmesi durumunda O’nun oğlu ya da kızı olarak sizin de O’nu örnek almanız onurlu bir eylemdir.
Düşünün: Kültürünüz öfkeyle baş etme konusunda nasıl bir öğüt veriyor? İnternette “Öfkeyle Başa Çıkmak” diye bir arama yaptı- ğımda, Mayo Clinic’ten “Öfkeyle Başa Çıkmak: Öfkenizi Yatıştır- mak İçin 10 İpucu” isimli3 ve Amerikan Psikoloji Derneği’nden “Öfkeniz Sizi Kontrol Etmeden Siz Onu Kontrol Edin” isimli4 bi- rer makale buldum. Ancak hiçbir dünyasal tavsiye, İsa Mesih’in lütfunun, Tanrı Sözü’nün gerçeğinin, Tanrı’nın Ruhu’nun gücü- nün ve yerel kilisenin canlı hizmetinin yerini alamaz. (Esprili bir not düşmek gerekirse, televizyon dizilerinde ve filmlerinde yatış- makla ilgili verilen en sevdiğim öğütler şunlardır: “Sakinliğinizi artırın!”5 “Şimdi yatışın!”6 ve “Kendimi Güzel Hissediyorum.”7)
Harekete Geçin: İlişkisel sabır, ilişkisel barışı geliştirir. Yüzleş- tiğiniz olası gergin durumları ve bu durumlarda fazladan sabır göstermeniz gereken kişileri düşünün. Rab’den size Ruhu ara- cılığıyla sabır vermesini dileyin. Bir pastörden ya da olgun bir Hristiyan dostunuzdan dua, öğüt ve gözetim isteyin.