Aranızdaki kavgaların, çekişmelerin kaynağı nedir? Bedeninizin üyelerinde savaşan tutkularınız değil mi? Bir şey arzu ediyor, elde edemeyince adam öldürüyorsunuz. Kıskanıyorsunuz, isteğinize erişemeyince çekişip kavga ediyorsunuz. Elde edemiyorsunuz, çünkü Tanrı’dan dilemiyorsunuz. Dilediğiniz zaman da dileğinize kavuşamıyorsunuz. Çünkü kötü amaçla, tutkularınız uğruna kullanmak için diliyorsunuz. (Yak. 4:1–3)
Bir kez daha Yakup 4:1-2’ye dönüyoruz ve bu kez 3. ayeti ekliyoruz. 13 ve 14. günlerde istediğimiz şeyleri elde edemediğimizde öfkelendiğimizi; günahlı öfkeyi üreten arzuların çoğunlukla iyi şeyleri çok fazla istemeyi de içerdiğini; ve bir arzunun genellikle düşünce şeklimizi yiyip bitirmeye başladığında, onu elde etmek için veya elde edemediğimiz için günah işle- diğimizde ölçüsüz bir hale geldiğini görmüştük.
3. ayette, duada neyi dilediğimizi inceliyoruz. Tam bir uygulamalı dua teolojisi bu kitabın kapsamını aşacak olsa da, Yakup bize iyi şeyler dilemek için Tanrı’ya yaklaşmamız gerektiğini ve bunları bencil arzularımızı tat- min etmek için değil, Tanrı yoluna uygun nedenlerle dilememiz gerektiği- ni hatırlatır. Tanrı’dan dilediğimiz şeyler ve bunları dileme şeklimiz hem Tanrı yoluna yakışan hem de yakışmayan şeyleri açığa çıkarır.
Alexander Solzhenitsyn, Ivan Denosovich’in Hayatında Bir Gün (One Day in the Life of Ivan Denosovich) adlı eserinde bu gerçeği etkili bir ceza- evi sahnesiyle örnekler. Ana karakter, bir Hristiyan olan Alyosha’nın, ken- disini cezaevinde aç bırakan Tanrı’ya neden bağlı kaldığına dair eleştirel sorular sorar. Ivan, Tanrı’dan yemek dilemesi için ona kafa tutar.
Alyosha’nın cevabı kuşkucuyu sersemletir: “Ivan Denisovich, birkaç yemek kolisi ya da biraz fazla yahni için dua etmemelisiniz. İnsanın yük- sek fiyat koyduğu şeyler Rabbimizin gözünde iğrençtir. Biz ruhsal şeyler için dua etmeli, Rab İsa’nın yüreklerimizden öfke pisliğini söküp atmasını dilemeliyiz.”1
Suçsuz yere hapse atılan bir kişinin adalet, tahliye ya da azık için dua etmesinde yanlışlık yoktur ama öykü önemli bir noktaya işaret eder: Tanrı yürekle ilgili konulara, yani “öfke pisliğinin” temizlenmesine fiziksel sağ- layıştan daha çok değer verir.
Bugünkü metinde yer alan 3. ayetin de onayladığı gibi, öfke bencil ni- yetten, yani ölçüsüz “zevklerimizden” kaynaklanır. Günahlı bir yürek, Tanrı’nın değil kendisinin egemenliği için can atar ve ona göre dua eder. Başka bir deyişle, yüreğimiz Tanrı yoluna uygun hatta muhtemelen en uy- gun eylem olan duayı bile bozabilir. Tanrı’nın bize bağışladığı o armağan ve ayrıcalık, yani kendisine yaklaşıp konuşma daveti bile günahlı yüreği- mizin bir ifadesine dönüşebilir.
Dua ediyor musunuz? Peki ne için dua ediyorsunuz? Ölçüsüz arzuları- nızın ortaya çıkmasını bekleyin ve onları tahttan indirmek için Tanrı’dan yardım dileyin.
Düşünün: Dualarınız Tanrı’ya yaraşır bir yüreği yansıtıyor mu? 1. Krallar 3:1-15’te Tanrı, Süleyman’ı diledikleri ve dilemedikle- rinden dolayı takdir ediyor. Süleyman, kendisine gösterdiği iyi- lik için Tanrı’yı övdükten sonra uzun bir ömür, zenginlik ya da düşmanlarından intikam değil, Tanrı’nın halkını Tanrı’yı hoşnut edecek şekilde yönetebilmek için Tanrı’nın bilgeliğini diliyor. Bu metin üzerinde Yakup 4:3’ün (ve Kutsal Yazılar’daki diğer duala- rın) ışığında düşünmek verimli olabilir.
Harekete Geçin: Sonraki günlerde, içten dualarınızı bir günlüğe kaydederek Tanrı yoluna uygun ricalar mı, yoksa uygun olmayan talepler mi içerdiklerini inceleyin. Bazılarını bir pastörle ya da olgun bir Hristiyan dostunuzla paylaşarak onu Rab’le yürüyüşü- nüzde sizin için ve sizinle birlikte dua etmeye davet edin.